Research Article
Doğan Yücel, Kenan Arslan, Sevda Duran
Journal of Research in Turkic Literatures, Volume 4, Issue 1, pp. 1-13
ABSTRACT
In many languages, names are derived from the person who introduced it for the first time, the person who cultivated it for the first time, and the geography where it originally grew. Some names have gained an international identity and have become known in many languages of the world. It is possible to see plant, food, animal and similar names both taken into Turkish and borrowed from Turkish with the names of person and nation. In this context, firstly, examples of such words were given in the study, and then borrowings from Turkish were scanned in terms of subject. As a result of the scanning, 59 fruit and vegetable names in 15 different languages were compiled. The density of the names and the languages in which they are found are shown. The compilation list was subsequently interpreted. It has been determined that in Turkish, fruits and vegetables are given different titles such as bey, pasha, lady, hanım, sultan, rather than the names of individuals and nations. Scans were made using the document analysis method. The aim of the research is to obtain an idea about how word exchanges occur with the languages that Turkish is in contact with, through the names of fruits and vegetables. In addition, it is aimed to show the amount and distribution density of these names borrowed or transferred from Turkish to other languages.
Keywords: Fruits and vegetables, Turkey Turkish, borrowing, interlingual relations
ÖZ
Birçok dilde çoğunlukla ilk defa tanıtana, ilk defa ziraatini yapana ve aslen yetiştiği coğrafyaya nispetle isimler türetilmiştir. Bazı isimler ise enternasyonel bir hüviyet kazanmış ve dünyanın birçok dilinde aynı şekilde bilinir olmuştur. Şahıs ve millet ismiyle Hem Türkçeye alınan hem de Türkçeden ödünçlenen bitki, yemek, hayvan ve benzeri isimleri görmek mümkündür. Bu minvalde çalışmada öncelikle bu tür kelimelerden örnekler verilmiş ardından konu bakımından Türkçeden yapılan ödünçlemeler taranmıştır. Tarama sonucunda 15 farklı dilde 59 meyve ve sebze ismi derlenmiştir. İsimlerin yoğunlukları ve bulundukları diller gösterilmiştir. Derleme listesinin bilahare yorumu yapılmıştır. Türkçede meyve sebzelere şahıs ve millet isimlerinin daha ziyade bey, paşa, hanım, kadın, sultan gibi değişik ünvanlar aldıkları tespit edilmiştir. Doküman analizi yöntemiyle taramalar yapılmıştır. Araştırmada Türkçenin temasta olduğu dillerle kelime alışverişlerinin nasıl cereyan ettiğine dair bir fikir elde edilmesi meyve ve sebze adları üzerinden hedeflenmiştir. Ayrıca Türkçeden diğer dillere ödünçlenen veya taşınan bu isimlerin miktarı ve dağılım yoğunluğunun gösterilmesi hedeflenmiştir.
Keywords: Meyve ve sebzeler, Türkiye Türkçesi, ödünçleme, dillerarası ilişkiler
Research Article
Mamuka Khozrevanidze, Mustafa Arslan
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 6, Issue 1, pp. 9-18
ABSTRACT
The sequencing of grammar and content in the instruction of Turkish as a second language is crucial. Determining which topics and grammar rules will be taught at each level poses a challenge. The studies conducted so far on the subject have been carried out both institutionally and individually. Although some studies have been conducted in accordance with the levels specified in the Common European Framework of Reference for Languages, Turkish should be considered separately from European languages due to its belonging to a different language family and structure. In this study, the case study model was used within the scope of qualitative research. The data were obtained through observation and document analysis and interpreted through content analysis. In light of the findings obtained, the grammar and subject teaching sequence of Turkish as a second language has been shaped according to appropriate levels. While creating this sequence, emphasis was placed on the logical relationship between language grammar content and topics. 25 (13 DBİ, 12 Kİ), A2’de 23 (9 DBİ, 14 Kİ), B1’de 18 (10 DBİ, 8 Kİ), B2’de 24 ( 19 DBİ, 5 Kİ), C1’de 22 (16 DBİ, 6 Kİ) ve C2’de (7 DBİ, 3 Kİ) it was observed that grammar and subject content headings stand out in teaching Turkish as a foreign language.
Keywords: Second language, Teaching Turkish, Grammar, Topic sequence
ÖZ
İkinci dil olarak Türkçenin öğretiminde dilbilgisi ve konu içeriğinin öğretim sıralaması çok önemlidir. Hangi seviyede hangi konu ve dilbilgisi kurallarının öğretileceği bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Konuyla ilgili bu zamana kadarki yapılan çalışmalar kurum ve şahıs bazında yapılan çalışmalardır. Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni’nde belirtilen seviyelere uygun olarak bazı çalışmalar yapılmış olsa da Türkçenin ait olduğu dil ailesi ve yapısı bakımından Avrupa dillerinden ayrı olarak düşünülmelidir. Bu çalışmada nitel araştırma kapsamında durum incelemesi modeli kullanılmıştır. Veriler gözlem ve doküman analizi yoluyla elde edilmiş ve içerik analizi ile yorumlanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında ikinci dil olarak Türkçenin gramer ve konu öğretimi sıralaması seviyelere uygun olarak şekillendirilmiştir. Bu sıralama oluşturulurken dil biligisi içeriği ve konular arasındaki mantıksal ilişki üzerinde durulmuştur. A1’de 25 (13 DBİ, 12 Kİ), A2’de 23 (9 DBİ, 14 Kİ), B1’de 18 (10 DBİ, 8 Kİ), B2’de 24 ( 19 DBİ, 5 Kİ), C1’de 22 (16 DBİ, 6 Kİ) ve C2’de (7 DBİ, 3 Kİ) dilbilgisi ve konu içeriği başlığının yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde öne çıktığı tespit edilmiştir.
Keywords: İkinci dil, Türkçe öğretim, dilbilgisi, konu sıralaması
Research Article
Mustafa Arslan, Dinara Alipbayeva
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 5, Issue 2, pp. 51-60
ABSTRACT
Teaching Turkish as a foreign language is a complex process that involves language learning and cultural interaction. In this context, the experiences, and perspectives of teachers whose native language is not Turkish are crucial for examining the cultural impact on learning Turkish as a foreign language. Cultural elements play a significant role in the development of students' language skills. Nowadays, language teaching requires more than just a focus on grammar and vocabulary. The influence of social and cultural elements on the language learning process is becoming increasingly important. This study aims to investigate the sociological aspects of teaching Turkish as a foreign language from the perspective of non-native speaker teachers. The research was conducted using semi-structured interviews, a qualitative research method. A total of 26 teachers from Kazakhstan, Kyrgyzstan, Iraq, Tanzania, Kenya, and Bosnia and Herzegovina participated in the study, including 8 Kazakhs, 6 Kyrgyz, 2 Uzbeks, 3 Azerbaijanis, 1 Turkmen, 2 Tajiks, 1 Kurd, and 3 Bosniaks. The interviews with non-native Turkish-speaking teachers explored their perceptions and experiences related to sociological aspects of language teaching. The findings indicate that non-native Turkish-speaking teachers have a high level of awareness regarding the importance of cultural elements in language teaching. it is important to note that the impact of cultural elements on teaching Turkish as a foreign language, according to non-native speaker teachers, is significant and appears to be positive. These elements enable a strong connection to be established between language and culture by influencing students' language learning processes.
ÖZ
Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, dil öğrenimi ve kültürel etkileşimi içeren karmaşık bir süreçtir. Bu bağlamda ana dili Türkçe olmayan öğretmenlerin deneyimleri ve görüşleri, yabancı dil olarak Türkçe öğretimine etkisi sosyolojik açıdan incelenmesi gereken bir sorun durumudur ve öğrencilerin dil becerilerinin gelişimini etkileyebilecek önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde dil öğretimi, sadece dilbilgisi ve kelime dağarcığına odaklanan bir yaklaşımdan daha fazlasını gerektirmektedir. Sosyal ve kültürel unsurların dil öğrenim sürecine etkisi giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu çalışma, ana dili konuşuru olmayan öğretmenlerin gözünden yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik sosyolojik unsurların etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan yarı yapılandırılmış görüşmelerle gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya Kazakistan, Kırgızistan, Irak, Tanzanya, Kenya ve Bosna Hersek'te çalışan 8 Kazak, 6 Kırgız, 2 Özbek, 3 Azeri, 1 Türkmen, 2 Tacik, 1 Kürt ve 3 Boşnak toplam 26 öğretmen katılmıştır. Ana dili Türkçe olmayan öğretmenlerin katılımıyla gerçekleştirilen görüşmelerde, dil öğretimine yönelik sosyolojik unsurlara ilişkin algıları ve deneyimleri incelenmiştir. Elde edilen bulgular, ana dili Türkçe olmayan öğretmenlerin, dil öğretiminde sosyolojik unsurların önemine dair farkındalık düzeyinin yüksek olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, ana dili konuşuru olmayan öğretmenlerin sosyolojik unsurların yabancı dil olarak Türkçe öğretimine etkisi önemlidir ve olumlu yönde değerlendirilmektedir. Bu unsurlar, öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini etkileyerek dil ve kültür arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlamaktadır.
Keywords: Kültür, Yabancı Dil, Türkçe öğretimi, Öğretmen Görüşü
Research Article
Burcu Kaymak, Dogan Yucel
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 5, Issue 2, pp. 37-49
ABSTRACT
Language has been at the center of thinking, knowing, and questioning processes from ancient times to the present day, emphasizing its significance in human life. Due to its inherently multidimensional nature, language exhibits a complex structure. As a result of this complexity, it is associated with different fields, and various terms and definitions are used to describe the syntax of language structures. Although significant research has been conducted on Turkish syntax within the scope of Turkish grammar studies, the lack of a solid theoretical framework has hindered the ability to achieve the expected impact on language education. Therefore, diverse perspectives have emerged in language teaching, leading to debates on grammar. In this study, Ömer Seyfettin's story titled "Ant" has been analyzed in terms of sentence elements. The study adopts a qualitative approach, and the elements of the sentence are identified through document analysis. Based on the findings, the frequent use of short sentences and the higher density of verbs compared to other sentence components are explained. After eliminating ellipses, 90 subjects (11.5%), 230 verbs (29.44%), 134 objects (17.15%), 100 locative complements (12.8%), 98 adverbs (12.54%), 55 covert subjects (7.04%), and 74 elements outside the sentence structure (9.47%) were identified, totaling 781 sentence elements. As a result of the study, a total of 316 sentences and 1724 words were tabulated to present the numbers and percentages of verbs, subjects, covert subjects, objects, locative complements, adverbs, and elements outside the sentence structure in the story.
Keywords: Elements of the sentence, Language, Tale, Turkish grammar, Syntax
ÖZ
Dil insan yaşamının önemine uygun olarak ilk çağlardan günümüze kadar düşünme, bilme ve sorgulama süreçlerinin odağında olmuştur. Bu yüzden doğası gereği çok boyutlu olduğu için karmaşık bir yapı sergiler. Bu karmaşık yapının sonucu olarak farklı alanlarla ilişkilendirilir ve farklı terimler, tanımlar kullanılarak dilin söz dizimi yapılarının betimlendiği görülür. Türk dilbilgisi çalışmaları kapsamında Türkçenin söz dizimi alanında önemli çalışmalar yapılmış ancak belli bir kurala dayandırıldığı için çalışmalarda kuramsal çerçeve belirlenemediğinden elde edilen sonuçların dil eğitiminde beklenen etkiyi sağlayamadığı görülmüştür. Bu sebeple dil öğretiminde farklı görüşler dil bilgisini tartışılır hale getirmiştir. Bu çalışmada Ömer Seyfettin’in Ant adlı hikayesi cümlenin unsurları bakımından incelenmiştir. Çalışma nitel bir çalışma olup doküman analizi yöntemiyle cümlenin unsurları metin üzerinde belirlenmiştir. İncelemede elde edilen bulgular eşiğinde kısa cümlelerin kullanılması fiillerin sayıca diğer cümle öğelerinden yoğunluk fazla olmalarının sebebini açıklar niteliktedir. Eksiltili cümlelerin çıkarılmasından sonra 90 fail (11.5), 230 fiil (29.44), 134 nesne (17.15), 100 yer tamlayıcısı (12.8), 98 zarf (12.54), 55 gizli fail (7.04) ve 74 cümle dışı unsur (9.47) tespit edilmiştir. Toplamda 781 öğe tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucu olarak toplamda bulunan 316 cümle ve 1724 kelime tablo olarak hikayedeki fiil, fail, gizli fail, nesne, yer tamlayıcısı, zarf ve cümle dışı unsurların sayıları ve yüzdelikleri verilmiştir.
Keywords: Cümlenin unsurları, Dil, Öykü, Türk dilbilgisi, Söz dizimi
Research Article
Adem Özkan, CEMAL OZDEMIR
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 5, Issue 1, pp. 21-36
ABSTRACT
Motivation is finding the strength of a person with the effect of external and internal factors. In order for this unending power to reach the desired goal, people need to direct it with their own will and determination. Motivation is a responsibility from the start. This responsibility can sometimes be seen in the field of education and sometimes in business life. It is possible to see motivation in almost all areas of life. The aim of this study is to determine the motivation deficiencies in the education-teaching adventure and to offer solutions. Motivation has been present in life for centuries whether we are always aware of it or not. A word used, every implied word or every subject that is not explained correctly is an effective factor in the decrease or even loss of motivation. In this study, motivation-centered problems in teaching Turkish as a foreign language at A2 level are emphasized. Aresearch was conducted on the students of Suleyman Demirel University (SDU) who received education in Kazakhstan. Within the framework of the research, a questionnaire was applied to 130 students in the 2nd grade at A2 level. Qualitative and quantitative (mixed method) were used in the research. Obtained results were tabulated by using SPSS application. In line with these data, while determining the relationship between motivation and teacher, success, view of the lesson, reward-punishment and self-confidence factors; no relationship was found between motivation and family and ability factors.
Keywords: A2 level, Kazakh students, Motivation, Turkish as a foreign language
ÖZ
Motivasyon dışsal ve içsel faktörlerin etkisi ile insanın var olan gücünü bulmasıdır. Ortaya çıkan bu bitmeyen gücün istenilen hedefe ulaşması için insanın kendi istek ve azmiyle yönlendirmesi gerekmektedir. Motivasyon başlangıç itibarıyla bir sorumluluktur. Bu sorumluluk bazen eğitim alanında bazen iş hayatında görülebilmektedir. Hayatın neredeyse tüm alanlarında motivasyonu görmek mümkündür. Bu çalışmanın amacı, eğitim-öğretim serüveninde motivasyon eksikliklerini belirlemek ve çözüm önerileri sunmaktır. Yapılan bu çalışmada yabancı dil olarak A2 seviyesindeki Türkçe öğretiminde motivasyon merkezli problemlerin üzerinde durulmaktadır. Kazakistan’da eğitim-öğretim alan SDÜ’nün öğrencileri üzerinde araştırma yapılmıştır. Araştırma çerçevesinde 2. sınıfta okuyan A2 düzeyindeki 130 öğrenciye anket uygulanmıştır. Araştırmada nitel ve nicel (karma metot) uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar SPSS uygulamasından yararlanılarak tablolaştırılmıştır. Bu veriler doğrultusunda motivasyon ile öğretmen, başarı, derse bakış, ödül-ceza ve özgüven faktörleri arasında ilişki tespit edilirken; motivasyon ile aile ve yetenek faktörleri arasında ilişki tespit edilmemiştir.
Keywords: Motivasyon, Yabancı dil olarak Türkçe, A2 seviyesi, Kazak öğrenciler.
Research Article
Sakinur Okuyan, CEMAL OZDEMIR
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 5, Issue 1, pp. 1-20
ABSTRACT
Turkish immigrants who have settled in Germany since 1960 have faced some problems. One of these problems is encountered in the field of education. It has been observed that Turkish children living in Germany with their families gradually distance themselves from Turkish language after a certain period of time. This has become a significant issue for Turkish-German bilingual children. The problem addressed in this study is the slow progress in learning Turkish language due to the scarcity of Turkish language materials for Turkish students. In line with this problem, the aim of the study is to investigate the effect of gamification on the learning of proverbs by Turkish students attending Turkish language classes in the Ennepe Ruhr region of North Rhine-Westphalia state in Germany. For this purpose, a material for the game of "Okey" with words related to proverbs was developed to contribute to the learning of proverbs by students. A case study design, which is one of the qualitative research designs, was used in the research. The game of Okey, which is frequently played by the Turkish/German community to have a good time with family members, relatives, and friends, was selected as the material. The words of pre-determined proverbs were written separately on the tiles used in the Okey game. Students were asked to complete these proverbs while playing Okey. Thus, the aim was to help students grasp the proverbs more quickly and retain them in their memories for a longer period of time using gamification techniques in Turkish language classes. As a result of the activities carried out in line with these objectives, the success of students in learning proverbs increased by over 50%. It was determined that the teaching of proverbs through the game of Okey was a successful gamification activity.
Keywords: Bilingualism, Germany, gamification, material development, Okey game, proverbs, Turkish
ÖZ
1960’tan bugüne kadar Almanya’da yerleşen Türkler bazı sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Bunlardan biri de eğitim alanında yaşanılan sıkıntılardır. Almanya’da ailesi ile yaşayan çocuklarda belirli bir zaman sonra Türkçe’den uzaklaşamalar gözlemlenmiştir. Bu Türkçe ve Almanca iki dilli çocuklarda çok önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu çalışmanın problem durumu; Türk öğrencilerin Türkçe materyal azlığı sebebiyle Ana dili Türkçe derslerindeki öğrenimlerinde yavaşlık olmasıdır. Bu problem durumu doğrultusunda çalışmanın amacı, Almanya Kuzey Ren Vestralya eyaleti, Ennepe Ruhr Bölgesinde Ana dili Türkçe dersine katılan Türk öğrencilerin atasözleri öğrenimlerinin üzerinde oyunlaştırmanın etkisinin araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda kelimelerle okey oyunu materyali geliştirilmiş ve öğrencilerin atasözü öğrenmelerine katkıda bulunulmak hedeflenmiştir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Alman / Türk halkı tarafından aile üyeleriyle veya akraba ve arkadaşlarla iyi vakit geçirmek için sıklıkla oynanan okey oyunu materyal olarak seçilmiştir. Okey oyununda yer alan taşlar üzerine önceden belirlenmiş atasözlerinin kelimeleri ayrı ayrı yazılmıştır. Öğrencilerin okey oyununu oynarken bu atasözlerini tamamlamaları istenmiştir. Böylece Ana dili Türkçe derslerinde oyunlaştırma tekniğinden yararlanılarak öğrencilerin atasözlerini daha hızlı kavramaları ve uzun süre hafızalarında saklamaları hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda yapılan etkinlikler sonucunda öğrencilerin atasözleri öğrenme konusundaki başarısı %50’nin üzerinde artmıştır. Okey oyunu ile atasözlerinin öğretiminin başarılı bir oyunlaştırma etkinliği olduğu tespit edilmiştir.
Keywords: Türkçe, çift dillilik, oyunlaştırma, atasözleri, okey oyunu, materyal geliştirme, Almanya
Research Article
Kerami Unal
Journal of Research in Turkic Literatures, Volume 3, Issue 1, pp. 59-70
(no abstract)
ÖZ
Makale, Türk dillerinden alıntı yapılan ve argo olarak kullanılan deyimin etimolojik geçiş yollarını, dilbilimsel incelemesini, dil ve kültür etkileşiminin önemli yönlerinin bir tanımını sunmaktadır. Bu tür alıntıların alıntı yapan dilin genel yapısına uyum sağladığını söylemek mümkündür. Bahsedilen alıntı söz ve deyimlerin çoğu zaman anadilin temsilcileri tarafından fark edilmeden kullanıldığını görmekteyiz. Sözü edilen alıntılamaların etimolojik analizler yardımıyla tarihi hikâyesi ve alıntılanma sebepleri tespit edilebilmektedir. Rus ve Türk halkları arasındaki tarihi ilişkiler söz ve deyimlerin alıntı yapılmasına zemin hazırlamıştır. Yakın münasebetler sebebiyle Türk dillerinden çok sayıda söz Rus diline geçmiştir. Alıntılama sadece sözlerle sınırlı kalmayarak deyimlere de uzanmıştır. Bütün Türk dillerinde var olan баш на баш deyimi Rus dili tarafından kendi dil yapısına uygun bir şekilde alınmıştır. Rus ve Türk tüccarların pazarlık esnasında kullandıkları ve kaynağı Türk dilleri olan deyim Rusça sözlü olarak kullanılmaya başlanmıştır. Uzun yıllar Rus dilinde sözlü aktarım marifetiyle yaşamını sürdüren баш на баш deyimi Rus şair, yazar, ozan ve aydınların yazılı eserler vermesiyle kaynaklara geçmiştir. Rus dilinin taşıyıcıları tarafından kullanılan deyim varlığını sürdürmektedir. Rusça sözlüklerde hangi bölgeden ve hangi Türk dilinden veya dillerinden alıntılandığı halen de tartışma konusudur.
Keywords: Alıntı deyimler, Türk dilleri, Rus dili, argo sözler
Research Article
Huseyin Kara, Doğan YÜCEL
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 4, Issue 1, pp. 1-14
ABSTRACT
Different institutions and organizations teach Turkish to foreigners with different approaches and methods. While making learning more effective and exciting during the flow of the course, these different approaches and methods also strive to free students from the boredom of plain lectures in traditional teaching methods. Placing the student at the center and keeping individual learning at the forefront, use of interactive notebooks enables colorful and rich products to emerge from the combination of students' knowledge and imagination. For teachers to evaluate these products independently, new evaluation criteria should be introduced. Document analysis and qualitative research methods were used in this study. It has been determined that the current evaluation criteria are insufficient in using interactive notebooks. It was attempted to define new evaluation criteria and present examples to teachers.
Keywords: Evaluation Criteria, Interactive Notebook, Teaching Methods, Project Based Teaching, Teaching Turkish as a Foreign Language.
ÖZ
Yabancılara Türkçe öğretimi değişik kurum ve kuruluşlarda farklı metodlar ve yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Uygulanan değişik yöntem ve metodlar dersin akışı sırasında öğrenmeyi daha etkili ve heyecanlı hale getirirken; geleneksel yöntem kullanılan ders öğretimlerindeki düz anlatımın sıkıcılığından öğrenciler kurtarılmaya çalışılır. Etkileşimli defter kullanımı öğrenciyi merkeze alıp, bireysel öğrenmeyi ön planda tutarak öğrencilerin bilgileri ve hayallerinin birleşiminden ortaya renkli ve zengin ürünlerin çıkmasını sağlar. Bu ürünlerin öğretmenler tarafından bağımsız şekilde değerlendirilmesi için yeni değerlendirme ölçütlerinin ortaya konması gerekir. Çalışmada döküman analizi ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Mevcut değerlendirme ölçütlerinin etkileşimli defter kullanımında yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Değerlendirme için yeni kıstaslar belirlenmeye çalışılmış ve öğretmenlere bazı örnekler sunulmaya çalışılmıştır.
Keywords: Değerlendirme Ölçütleri, Etkileşimli Defter, Öğretim Metodları, Proje Tabanlı Öğretim, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi.
Research Article
Emin Osman UYGUR
Journal of Research in Turkic Literatures, Volume 2, Issue 1, pp. 11-29
ABSTRACT
Elements of nature have an important place in Turkish literature, as in almost every other literature. This situation is reflected as an indicator in terms of conceptual richness. Turkish literature of the Republican period covers a long period (1923-1980 and later). Although he did not write a poem with the title of snow in this long period, many poets used the image of snow in different ways. Thus, good examples were created in terms of the richness of meaning of the Turkish language in poems. In the study, semantic classification and analysis were made on the snow poems, which have a special place in the works of the poets of the Republican period. Along with 29 poems with snow in the title, 30 poetry books of 27 poets were scanned in terms of the word snow. The data obtained as a result of the scans were itemized according to the usage characteristics in the forms such as literal meaning, metaphorical meaning, idiom, simile and name transfer in terms of semantics. In addition, the frequency rates of the words snow and rain in these poetry books are given in tables. Based on the frequency-scanned works, it was possible to compare the poets' use of snow and rain. Mixed method was used in the research. As a result of the study, it was seen that the snow was used in almost all poets whose works were scanned and in semantic forms.
Keywords: Frequency of Useö Republican Period Turkish Poetryö Semanticsö Snowö Turkish Poetry
ÖZ
Tabiat unsurları, hemen her edebiyatta olduğu gibi Türk edebiyatında da önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum kavram zenginliği bakımından bir gösterge olarak yansımaktadır. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı uzun bir dönemi (1923-1980 ve sonrası) kapsar. Bu uzun dönemde kar başlıklı şiir yazmasa da birçok şair kar imgesini farklı şekillerde kullanmıştır. Böylece şiirlerde Türk dilinin anlam zenginliği açısından güzel örnekler meydana getirilmiştir. Çalışmada, Cumhuriyet dönemi şairlerinin eserlerinde özel bir yer tutan kar şiirleri üzerine anlambilim tasnif ve analizi yapılmıştır. Başlığında kar bulunan 29 şiir ile birlikte 27 şairin 30 şiir kitabı kar kelimesi bakımından taranmıştır. Taramalar sonucunda elde edilen veriler anlambilim açısından gerçek anlam, mecaz anlam, deyim, teşbih ve ad aktarması gibi formlardaki kullanım özelliklerine göre maddelendirilmiştir. Ayrıca bu şiir kitaplarında kar ve yağmur kelimelerinin sıklık oranları tablo halinde verilmiştir. Sıklık taraması yapılan eserlerden yola çıkarak şairlerin kar ve yağmur’u kullanım miktarlarını mukayese etme imkânı elde edilmiştir. Araştırmada karma yöntem kullanılmıştır. Çalışma sonucunda kar’ın eserleri taranan hemen bütün şairlerce ve anlambilim formlarında kullanıldığı görülmüştür.
Keywords: Anlambilimö Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiriö Karö Kullanım Sıklığıö Türk Şiiri
Research Article
Sait Çetindağ
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 3, Issue 2, pp. 81-92
ABSTRACT
The individual interests in new technologies have required the use of technological tools in foreign language learning. As prominent technological innovations, mobile phones have facilitated the use of social network applications in all walks of life. People can improve their foreign language skills through social networks in informal education. In this context, the question ‘What is the effect of social networks on the development of an individual's foreign language skills?’ constitutes the problem statement of this research. Within the framework of the qualitative research approach, the opinions of Turkish teachers were sought. A questionnaire developed by the researcher was forwarded via Google Forms to the teachers of Turkish as a foreign language in private and public institutions. Data were collected through the online questionnaire and analyzed in the SPSS statistics software. According to the results obtained, it has been understood that social networks contribute to developing basic language skills other than writing skills. Using social networks in non-formal education in teaching Turkish as a foreign language will contribute positively to developing daily language skills. In this context, teachers of Turkish as a foreign language should generate projects on how to improve their students' basic language skills through social networks.
Keywords: Language skills, Teacher's view, Social networks, Teaching Turkish as a foreign language.
ÖZ
Bireyin yeni teknolojilere olan ilgisi, yabancı dil öğrenimi açısından teknolojik araçların kullanımını da gerekli kılmıştır. Sosyal ağ uygulamaları, teknolojinin en büyük yeniliklerinden biri olan mobil telefonlarla birlikte hayatın her alanına girmiştir. Bireyler informal eğitim şeklinde yabancı dil becerilerini sosyal ağlar üzerinden geliştirebilirler. Bu bağlamda sosyal ağların bireyin yabancı dil becerilerini geliştirmesine etkisi nedir? bu araştırmanın problem cümlesini oluşturmaktadır. Nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde Türkçe öğretmenlerinin görüşlerine başvurulmuştur. Google Form üzerinden bir anket oluşturularak özel ve kamu kurumlarında yabancı dil olarak Türkçe öğretenlere mail aracılığı ile araştırmacı tarafından geliştirilen anket gönderilmiştir. Online olarak hazırlanan anket üzerinden veriler toplanmış ve SPSS programında analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre sosyal ağların yazma becerisi dışında diğer temel dil becerilerinin geşilimine katkı sağladığı anlaşılmıştır. Yaygın eğitimde sosyal ağların Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılması bireylerin günlük dil becerilerinin gelişimine olumlu katkı sağlayacaktır. Yabancı dil olarak Türkçe öğretenlerin bu bağlamda sosyal ağlar üzerinden öğrencilerinin temel dil becerilerini nasıl geliştireceğine yönelik projeler üretmelidirler.
Keywords: Dil becerileri, Öğretmen görüşü, Sosyal ağlar, Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi.
Research Article
Murat Akyuz
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 3, Issue 2, pp. 63-70
ABSTRACT
Afghanistan is one of the ancient lands where many nations and ethnic groups coexist. In this geography, besides the Turkic tribes such as the Uzbeks, Turkmens, Kyrgyz, and Kazakhs who speak their native languages even today, there are also tribes like the Hazaras, the Aimaqs, and the Galchays who – having forgotten their mother tongues – speak Persian or Pashto. In Afghanistan, where the Turkic dynasties generally ruled before 1747, the Pashtuns became the dominant ethnic community with the proclamation of the Afghan state in 1747. The turbulent history and political life of Afghanistan have deeply affected the Turkic communities, as have all Afghan peoples. The Turkic peoples were occasionally forbidden to receive education in their native tongues, while it was also aimed to change the demographic structure by resettling Pashtuns in some regions. The Soviet occupation and the ensuing civil war claimed thousands of lives and forced millions of people to leave their country. Between 2001 and 2021, the administration in Afghanistan changed hands once again as supported by the Western states; yet, there was partial relief for the Turkic peoples during this period. The developments in August 2021 dragged these peoples into uncertainty again. In this study, the situation of the Turkic peoples living in Afghanistan and the languages they use before August 2021 were assessed by providing the available information.
Keywords: Afghanistan, Aimaq, Galchay, Hazara, Kataghan, Karakalpak, Kazakh, Kyrgyz, Uzbek, Turkmen, Turkestan.
ÖZ
Afganistan birçok milletin ve etnik grubun yaşadığı en kadim coğrafyalardan birisidir. Bu coğrafyada Özbekler, Türkmenler, Kırgızlar, Kazaklar gibi bugün dahi anadilleri ile konuşan Türki gruplar gibi anadillerini unutarak Farsça veya Peştunca konuşan Hazara, Aymak, Galci vb. gruplar da vardır. 1747 öncesinde genellikle Türki hanedanlar tarafından yönetilen Afganistan’da, 1747 yılında Afganistan devletinin kurulması ile birlikte Peştun halkı devletin hâkim unsuru haline gelmiştir. Afganistan’ın çalkantılı tarihi ve siyasi hayatı bütün Afganistan halkları gibi Türki ulusları da derinden etkilemiştir. Zaman zaman Türki halkların anadilde eğitim almaları yasaklanmış, bazı bölgelere ise Peştunlar yerleştirilerek demografik yapının değiştirilmesi amaçlanmıştır. Sovyet işgali ve sonrasında başlayan iç savaş ise binlerce kişinin ölmesine ve milyonlarca kişinin ise ülkesini terk etmesine sebep olmuştur. 2001-2021 yılları arasında ise batılı devletlerin desteği ile Afganistan’da yönetim bir kez daha el değiştirmiş ancak bu dönemde Türki halkları için kısmi bir rahatlama olmuştur. 2021 ağustos ayındaki gelişmeler ise bu halkları tekrar bir belirsizliğe sürüklemiştir. Bu çalışmamızda Afganistan’da yaşayan Türki grupların ve onların kullandığı dillerin 2021 yılı ağustos ayı öncesindeki durumları hakkında bilgiler verilerek durum tespiti yapılmıştır.
Keywords: Afganistan, Aymak, Galcay, Hazara, Katağan, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Türkistan.
Research Article
Mustafa ÇİRİŞ, Mustafa Arslan
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 3, Issue 2, pp. 51-61
ABSTRACT
Learning the language, which is one of the most central assets of humanity, is a considerably tough and arduous process. With the increase in the interaction among countries due to globalization, language learning activities have also gained pace. There are several academic works on methodology in learning Turkish as a foreign language, and one of those is word frequency research. Word frequency studies identify frequently used words in a language. In the study titled "Analysis of the Yağmur Coursebooks Used in Teaching Turkish as a Foreign Language in terms of Vocabulary Frequency and the Context of Common European Language Reference ", the subject of teaching Turkish to foreigners has been discussed, and a document review study has been conducted on teaching Turkish as a foreign language. Word frequency study has been conducted by taking the first and second coursebooks of the Yağmur Turkish Teaching Set, published by Nev Lisan Publishing in 2017, as a reference to cover the A1 and A2 levels. Cibakaya program version 2.3, a frequency software developed for Turkish language by Ceval Kaya, has been used in this study. Considering the findings, the words are grouped under nine categories i.e., noun, verb, adjective, gerund, conjunction, adverb, pronoun, preposition, and interjection/fixed expression, and the word frequencies are separately presented. In this context, it has been concluded that teaching the nouns of concrete objects from the immediate environment, especially at the A1 level, is highly important. It is understood that the teaching of other word types starts right after the teaching the nouns of objects.
Keywords: Word Frequency, Common European Language Reference, Foreign Language, Teaching Turkish.
ÖZ
İnsanlığın en önemli hazinelerinden biri olan dilin öğrenilmesi oldukça zor ve emek isteyen bir süreçtir. Küreselleşmeyle birlikte ülkeler arası etkileşimin artmasıyla birlikte dil öğrenme faaliyetleri de hız kazanmıştır. Türkçenin yabancı dil olarak öğrenilmesinde özellikle yöntem çalışmalarına yönelik birçok araştırma yapılmaktadır ve bu araştırmalardan biri de kelime sıklığı araştırmasıdır. Kelime sıklığı çalışmaları, bir dilde sıkça kullanılan kelimeleri tespit eden araştırmalardır. Ortak Avrupa Dil Referansı Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Yağmur Ders Kitaplarının Kelime Sıklığı Açısından İncelenmesi başlıklı çalışmada yabancılara Türkçe öğretimi konusu ele alınmış, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi hakkında doküman incelemesi çalışması yapılmıştır. Çalışmada A1 ve A2 seviyelerini kapsayacak biçimde 2017 senesinde Nev Lisan Yayınları’ndan çıkan Yağmur Türkçe Öğretim Seti’nin birinci ve ikinci ders kitabı referans alınarak kelime sıklığı çalışması uygulanmıştır. Bu çalışmada Ceval Kaya tarafından Türkçe için geliştirilmiş bir sıklık programı olan Cibakaya programı 2.3 sürümü kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular neticesinde kitapta ad, eylem, önad, eylemsi, bağlaç, belirteç, adıl, ilgeç, ünlem / kalıp söz olmak üzere toplam dokuz kategoride sıralanmış ve kelimelerin sıklık dereceleri gösterilmiştir. Bu bağlamda özellikle A1 seviyesinde yakın çevreden somut nesnelerin adlarının öğretiminin önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Nesnelerin adlarının öğretiminden sonra diğer kelime türlerinin öğretimine başlandığı anlaşılmaktadır.
Keywords: Kelime Sıklığı, Ortak Avrupa Dil Referansı, Yabancı Dil, Türkçe Öğretimi.
Research Article
Ertan Miyanyedi
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 3, Issue 1, pp. 19-40
ABSTRACT
A language is a living tool that allows people to communicate. Human beings learn a foreign language while preserving their language to maintain their vitality. S/he teaches his/her language on one hand while s/he learns a foreign language. Teaching Turkish as a foreign language needs to be reconsidered in the light of new developments. In this study, while introducing the “science-based reading approach,” the contribution of this approach to students’ reading comprehension skills and its effect on academic achievement were examined. Experimental and control groups were formed, and pre-test and post-test were administered to these groups in this study. Microsoft Excel and SPSS-21 software programs were used in the analysis of the data obtained from the achievement tests. While there was no difference between the experimental and control groups in pre-tests, a significant difference was found in the post-test achievement test of the experimental and control groups in favor of the experimental group. Based on this result, it can be said that the science-based reading approach has a positive effect on students’ reading comprehension skills. It is expected from Turkish language teachers to conduct new researches with different groups to obtain more accurate results and to compare the results.
Keywords: Comprehension, Science-based Reading Approach, Reading, Teaching Turkish, Turkish as a Foreign Language.
ÖZ
Dil insanların anlaşmasını sağlayan canlı bir araçtır. İnsanoğlu kendi canlılığını devam ettirebilmek için kendi dilini korurken yabancı dil de öğrenmektedir. Bir taraftan yabancı dil öğrenirken kendi dilini de öğretmektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi yeni gelişmeler ışığında tekrar ele alınması gerekmektedir. Bu çalışmada Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde ‘Bilimsel tabanlı okuma yaklaşımı” tanıtılırken bu yaklaşımın öğrencilerin okuma anlama becerilerine katkısı ve akademik başarıya etkisi incelenmiştir. Çalışmada deney ve kontrol grupları oluşturulmuş gruplara ön test ve son test uygulanmıştır. Başarı testlerinden elde edilen verilerin analizinde MS EXCEL ve SPSS-21 (Statistical Package for the Social Sciences) programları kullanılmıştır. Kontrol ve deney grupları arasında ön testlerde fark görülmezken Deney ve kontrol gruplarının son test başarı testinde deney grubu lehine anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Bu sonuçtan yola çıkarak bilimsel tabanlı okuma yaklaşımının öğrencilerin okuma anlama becerileri üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu söylenebilir. Daha kesin sonuçlar elde edilebilmesi ve sonuçların karşılaştırılabilmesi için farklı gruplar ile yeni araştırmalar yapılması Türkçe öğretmenlerinden beklenmektedir.
Keywords: Anlama, Bilimsel tabanlı okuma yaklaşımı, Okuma, Türkçe öğretimi, Yabancı dil olarak Türkçe.
Research Article
Elif Derya Özdemir, Cemal Özdemir
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 3, Issue 1, pp. 1-18
ABSTRACT
In terms of containing the vocabulary of a language, dictionaries stand in a very important place in terms of revealing and preserving the cultural values of nations. The vocabulary contained in the dictionaries is mainly composed of internal items and external items. Dictionaries are one of the main sources in which these internal and external items of the language are written together.
The lexicography works, which started in the first century BC, continue to develop. In this development, it is seen that Turkic languages and historical dialects have been included in the works initiated by Mahmud al-Kashgari in the 11th century. In this research, the dictionary types, the purpose of the dictionary studies, the development of the lexicography studies in Turkish and Kazakh languages have been mentioned in the chronological order and the methodology of the valuable dictionaries, which have been put forward in this field, has been emphasized.
Keywords: Lexicography, Lugat, Turkish and Kazakh Dictionaries, Vocabulary Science
ÖZ
Bir dilin söz varlığını içermesi açısından sözlükler, milletlerin sahip oldukları kültürel değerleri ortaya koyma, onları muhafaza etme açısından çok önemli bir yerde durmaktadırlar. Sözlüklerin muhtevasında yer alan söz varlığı esas olarak; iç öğelerden ve dış öğelerden meydana gelmektedir. Sözlükler, yazıldığı dile ait bu iç öğelerin ve dış öğelerin bir arada yer aldığı temel kaynaklardandır.
MS. 1. asırda başlayan sözlükçülük çalışmaları halen gelişmeye devam etmektedir. Bu gelişim içerinde Türk dillerinin ve tarihî lehçelerinin de 11. asırda Kaşgarlı Mahmud tarafından başlatılan çalışmalarla yer aldıkları görülmektedir. Bu araştırmada sözlük tiplerinden, sözlük çalışmalarının amaçlarından, sözlükçülük çalışmalarının Türk ve Kazak dillerinde gelişiminden kronolojik olarak bahsedilmiş; bu alanda ortaya konulan değerli sözlüklerin metodolojisi üzerinde durulmuştur.
Keywords: Lügat, Sözcük Bilimi, Sözlükçülük, Türkçe ve Kazakça Sözlükler
Research Article
Karcı Durmuş
Journal of Research in Turkic Literatures, Volume 1, Issue 1, pp. 61-78
ABSTRACT
The Ahiska region and the Caucasus are known as an important place for the life and protection of the Turkish and Islamic culture. The Ahiska region has attracted attention with distinguished poets and intellectuals. Ahiska Turks have managed to survive nationally, especially by bringing the tradition of minstrelsy to Kazakhstan. The masters of speech, called "The Minstrel" in the past, and nowadays called “The Poets”, played an important role to provide the national and spiritual needs of the people with their written or spoken poems. It is a vital issue in minority communities to unite around a core element. Language and culture come first among these elements. For this reason, the intellectuals and poets of Ahiska are important as they ensured this cohesion in the society and transferred the old accumulations to the next generation. Those poets and intellectuals with their writings have made great service in the society in terms of the homesickness and national unity of the Ahiska Turks of Kazakhstan. Within the scope of qualitative research, the data were collected by field study. The data collected in the field was interpreted with content analysis by filing. According to the findings, the books, the associations and the social activities by the poets and intellectuals of Ahiska did help the society to look to the future with confidence. It is understood that, with literary and cultural resources, Ahiska Turks made great efforts to unite around a common purpose.
Keywords: Kazakhstan, Ahiska, Ahiska Turks, Poets, Intellectuals.
ÖZ
Ahıska bölgesi ve Kafkaslar Türk - İslam kültürünün yaşanması ve korunması adına önemli bir yer olarak anılmaktadır. Ahıska bölgesi, yetişen güzide şair ve aydınlar ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Ahıskalı Türkler özellikle âşıklık geleneğini, Kazakistan’a taşıyarak milli yönden ayakta kalmayı başarmışlardır. Eskide halkın “Âşık’’, günümüzde “Şair’’ dediği, söz ustadı edebiyatçılar söyledikleri veya yazdıkları şiirleriyle halkın milli ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Azınlık topluluklarda ana bir unsur etrafında kenetlenmek hayati bir konu olmaktadır. Bu unsurlar en başında dil, kültür gelmektedir. Bundan dolayı toplum içerisinde bu kaynaşmayı sağlayan ve geçmişten gelen birikimleri geleceğe aktaran Ahıskalı aydınlar ve şairlar olmuştur. Bu şairlarin yazdıkları eserler ile, topluma yön veren aydınlar Kazakistan Ahıska Türklerinin vatan hasreti ve milli birliktelikleri yönünden büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Nitel araştırma kapsamında saha çalışması yapılarak veriler toplanmıştır. Sahada toplanan veriler fişlenerek içerik analiziyle yorumlanmıştır. Bulgulara göre Ahıskalı şair ve aydınların yazdıkları kitaplar, açtıkları dernekler ve yaptıkları sosyal faaliyetler toplumun geleceğe güvenle bakmasına yardımcı olmaktadır. Edebi ve kültürel kaynaklarla Ahıska Türklerinin bir amaç etrafında bir araya gelmeleri için büyük gayret sarf ettikleri anlaşılmaktadır.
Keywords: Kazakistan, Ahıska, Ahıska Türkleri, Şairler, Aydınlar
Research Article
Serdar DAYAN
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 2, Issue 2, pp. 139-146
ABSTRACT
Many nations fused with one another in history and felt the need to learn each other’s languages due to this fusion. Turks and Arabs have lived together for centuries and united under the roofs of the same states due to their intersection in many common aspects. Their mutual efforts to learn each other’s languages as a result of developing relations and common grounds have persevered till the present. In addition to Turks’ efforts to learn Arabic, there have been intense efforts of Arabas to learn Turkish. The endeavors to learn and teach Turkish, which rose with Divan-u Lugati’t-Turk in the past, are now carried out in an abundance of resources in modern areas through technological tools. Although Arabs and Turks lived together for many years, they have had difficulties and problems in learning each other’s languages as their language come from different language families. This study focused on problems encountered in teaching Turkish to Arab students. Data on the problems experienced by Turkish language teachers who teach in schools and training centers in Baghdad were collected through interviews. Exam papers, homework, and other works of the students were examined. A survey for teachers was conducted in this regard. The study focused on the problems identified as 14 items in line with the examinations.
Keywords: Foreign language, Teaching Turkish, Teaching Turkish in Baghdad.
ÖZ
Tarihte birbirleri ile kaynaşmış ve bu kaynaşma sonucunda birbirilerinin dillerini öğrenme ihtiyacı duyan birçok millet vardır. Türkler ve Araplar birçok ortak noktada buluşmalarından dolayı yüzyıllarca beraber yaşamış ve aynı devletlerin çatıları altında birleşmişlerdir. Gelişen ilişkiler ve ortak paydalar sonucu birbirinin dillerini öğrenme çabaları geçmişten günümüze kadar gelmiştir. Türklerin Arapçayı öğrenme çabalarının yanında Arapların da Türkçe öğrenmeye yoğun çabaları görülmüştür. Geçmişte Divan-ü Lügati’t-Türk ile yükselen Türkçe öğrenme ve öğretme çalışmaları günümüzde modern alanlarda teknolojik araçlarla kaynak bolluğu içerisinde yürütülmektedir. Araplar ve Türkler her ne kadar uzun yıllar boyunca beraber yaşamış olsalar da ayrı dil ailelerinden olmalarından dolayı birbirlerinin dilini öğrenme konusunda zorluk ve sıkıntıları yaşamışlardır. Bu çalışmada Arap öğrencilere Türkçe öğretiminde yaşanılan sorunlar üzerinde durulmaktadır. Bağdat’taki okullarda, kurslarda ders veren Türkçe öğretmenleri ile görüşmeler yapılarak, Türkçe öğretiminde karşılaştıkları problemler hakkında veriler toplanmıştır. Öğrencilere ait imtihanlar, ödevler ve diğer çalışmalar incelenmiştir. Bu doğrultuda öğretmenlere yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Çalışmada, yapılan incelemeler doğrultusunda 14 madde olarak belirlenen sorunlar üzerinde durulmuştur.
Keywords: Yabancı dil, Araplar, Türkçe, Bağdat’ta Türkçe öğretimi.
Research Article
Doğan YÜCEL
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 2, Issue 2, pp. 113-137
ABSTRACT
Romania is presently located in the eastern part of the Balkans and constitutes the largest piece of land in the Balkans. Romania and Romanian people have been engaged in linguistic and cultural relations with Turkish tribes such as Huns, Pechenegs, Tatars, etc., in recent history for centuries. This common culture continues to live on in the Dobruja region of Romania. Romania was established after Wallachia and Moldovia left the Ottoman Empire in 1878. In a modern sense, studies on Turkisms in Romanian have begun since Jihac (1879), and many studies have been carried out in about a century and a half since then. Relevant sources were gathered and classified to gain a collective perspective from these studies. All studies, such as articles, proceedings, Ph.D. dissertations, etc., were compared in the tables according to criteria such as country, city, language, and the researcher’s nationality. A total of 273 studies, including over 70 studies that act as the source for the transition of Turkism into Romanian and Turkism studies and 203 studies directly or indirectly related to Turkism in Romanian, was listed in references. The listed studies were presented within a four-step (identification, classification, analysis, and reclamation) and 53 subtitled frame, and the results obtained were interpreted.
Keywords: Balkan languages, Romanian, Turkisms, Turkism bibliography
ÖZ
Romanya günümüzde Balkan yarımadasının doğu kısmında yer almakta ve Balkanların en büyük toprak parçasını teşkil etmektedir. Romanya ve Romen halkı; Hun, Peçenek, Tatar gibi vb Türk boylarıyla yakın tarihte yüzlerce yıl dil ve kültür ilişkisi içerisinde olmuştur. Romanya’nın Dobruca bölgesinde bu ortak kültür birlikte yaşamaya hâlen devam etmektedir. Eflak ve Boğdan 1878 yılında Osmanlıdan ayrıldıktan sonra Romanya kurulmuştur. Romencedeki Türkizmlere dair çalışmalar modern manada Cihac’tan (1879) itibaren başlamış olup aradan geçen yaklaşık bir buçuk asırda birçok çalışma meydana getirilmiştir. Bu çalışmalardan toplu bir bakış açısı elde edebilmek için ilgili kaynaklar bir araya toplanmış ve tasnif edilmiştir. Makale, tebliğ, doktora tezi vb bütün çalışmaları ülke, şehir, dil, araştırmacının milliyeti gibi kıstaslara göre tablolarda mukayese edilmiştir. Romenceye Türkizmlerin geçiş faktörleri ve Türkizm araştırmalarına kaynaklık eden çalışmalar üzerine 70 ve doğrudan veya dolaylı şekilde Romencedeki Türkizmlere dair 203 olmak üzere 273 çalışma bu kaynakçada listelenmiştir. Listelenen çalışmalar dört basamaklı (Tespit, tasnif, tahlil, ihya) ve 53 alt başlıklı bir çerçeve içinde sunulmuş ve çıkan sonuçlar yorumlanmıştır.
Keywords: Balkan dilleri, Romence, Türkizmler, Türkizmler bibliyografyası
Research Article
Nazim Dogan
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 2, Issue 2, pp. 89-98
ABSTRACT
This study tried to determine the opinions of Turkish language teachers living in Germany on their native Turkish lessons. One of the most critical issues of the children of expatriates living abroad is that they can protect their own culture against the dominant culture. In this context, it is essential for them to learn and use their mother tongue, which is an essential element of culture. The attitudes, behaviors, and motivations of the teachers who provide Turkish lessons are determining factors in learning their mother tongue. The opinions of the teachers on the students’ interest in the lessons are essential for understanding the education on mother tongue in the country where they reside. Within the scope of qualitative research, relevant resources were scanned, and a data collection tool was developed based on face-to-face interviews with teachers who are actively involved and by including expert opinions. The data collected from the teacher were analyzed in SPSS program. According to the findings obtained through the opinions of the teachers, it was seen that the significant problems that the children of the teachers living and working in Germany encounter in learning their mother tongue are the situation of their families, the environment and the time in which the lessons were held, and the need for a specialist teacher who will carry out their jobs with devotion. However, the approach of the country of residence towards the lessons in mother tongue indicated how important the interest or indifference of politicians and bureaucrats in this regard and how this affected the future of lessons in the mother tongue. It was also observed that the teachers did not major from the field and did not have adequate knowledge and competence.
Keywords: Germany, Mother Tongue, Learning Turkish, Turkish Language Teacher
ÖZ
Bu çalışma ile Almanya’da yaşayan Türkçe öğretmenlerinin anadili Türkçe dersleri konusundaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Yurt dışında yaşayan gurbetçilerin çocuklarının en önemli sorunlarından biri kültürlerini baskın kültür karşısında koruyabilmeleridir. Bu bağlamda kültürün en önemli unsuru olan anadillerini öğrenmeleri ve kullanabilmeleri büyük önem arzetmektedir. Türkçe derslerini veren öğretmenlerin tutumları, davranışları ve derslere dönük motivasyonları onların anadillerini öğrenmede belirleyici bir unsurdur. Öğrencilerin derslere olan ilgisi konusunda öğretmenlerin görüşleri yaşanılan ülkedeki anadili eğitimini anlamak açısından önemlidir. Nitel araştırma kapsamında ilgili kaynaklar taranmış, uzman görüşlerine yer verilerek ve aktif görev yapan öğretmenlerle yüz yüze görüşmelere dayalı bir veri toplama aracı geliştirilmiştir. Öğretmenlerden toplanan veriler SPSS programında analiz edilmiştir. Öğretmen görüşlerine göre elde edilen bulgulara göre Almanya’da yaşayan ve görev yapan öğretmenlerin çocukların anadilini öğrenme konusunda karşılaştıkları sorunların başında ailelerin durumları, derslerin verildiği ortam ve saatler, işini özveri ile yapacak uzman öğretmen gereksinimi konularının öne çıktığı görülmektedir. Bununla birlikte yaşanılan ülkenin anadili derslerine yaklaşımı, bu konuda siyasilerin ve bürokratların gösterdikleri ilgi veya ilgisizliğin de ne kadar önemli olduğunu ve anadili derslerinin geleceğini nasıl etkilediği görülmektedir. Ders veren öğretmenlerin alandan gelmemeleri, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadıkları da gözlenmiştir.
Keywords: Almanya, Anadili, Türkçe öğrenme, Türkçe öğretmeni
Research Article
Ahmet Gürdal, Nilüfer Gürdal
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 2, Issue 1, pp. 21-32
ABSTRACT
Teaching Turkish to foreigners has gained significant momentum in recent years. New textbooks and studies increase rapidly in this field. The opportunities offered by linguistics should also be used in these studies. The use of context types should be actively involved in teaching Turkish to foreigners. This study was conducted to determine how much of the context types practiced in B1 Level Yedi İklim and Lale Turkish 3 textbooks used in teaching Turkish to foreigners. The texts and dialogues in these textbooks were identified and examined one by one in terms of the context. Findings were shown in a table with numerical data in Microsoft Excel. It was concluded that the authors who prepare a publication on teaching Turkish to foreigners and those who conduct studies in teaching Turkish to foreigners should benefit more from the use of context.
Keywords: Context types, Linguistics, Lale Coursebook 3, Teaching Turkish to Foreigners, Yedi İklim Coursebook B1
ÖZ
Yabancılara Türkçe öğretimi son yıllarda büyük ivme kazanmıştır. Bu alanda yeni kitaplar ve çalışmalar hızla artmaktadır. Bu çalışmalarda dilbilimin sunduğu olanaklardan da faydalanılmalıdır. Bağlam türlerinin kullanımına yabancılara Türkçe öğretiminde aktif bir şekilde yer verilmesi gerekmektedir. Bu çalışma, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan B1 düzeyindeki Yedi İklim ve Lale Türkçe 3 ders kitaplarındaki bağlam türlerinin ne kadar kullanıldığını tespit edip kullanılan bağlam türlerini karşılaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu ders kitaplarındaki metinler ve diyaloglar belirlenmiş olup bu örnekler bağlam açısından tek tek incelenmiştir. Bulgular Microsoft Excel ortamında tablo halinde sayısal verilerle gösterilmiştir. Yabancılara Türkçe öğretimi üzerine yayın hazırlayan yazarların ve yabancılara Türkçe öğretimi alanında çalışanların bağlam kullanımından daha fazla faydalanmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Keywords: Bağlam türleri, Dil bilimi, Lale Ders Kitabı 3, Yabancılara Türkçe Öğretimi, Yedi İklim Ders Kitabı B1
Research Article
Ahmet Issın, Nizamettin Koçkara
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 468-471
ABSTRACT
Aim: This study determines the current anesthetic approach for the reduction of a Colles fracture among Turkish orthopedists.
Material and Method: An online survey was conducted to determine the approach and beliefs about anesthetic use in fracture reduction among Turkish orthopedists who are registered to Turkish orthopedic communities by sending them invitations.
Results: Approximately 50% of the Turkish orthopedists never use anesthetic methods for the reduction of Colles fractures. This rate is 72% for residents. Most common excuses for such a practice were to finish the job quickly (53%) and belief of unnecessariness of the anesthesia in such a quick procedure (58%).
Conclusion: Most of the Colles fractures in Turkey are being reduced without any kind of anesthesia. More than a half of the Turkish orthopedists do not believe the necessity of anesthesia in such a quick procedure. Risky and time-consuming anesthetic methods for such a quick procedure are not approved by the majority of Turkish orthopedists.
Keywords: fracture, reduction, anesthesia, Colles, Turkish
ÖZ
Amaç: Bu çalışmayla Türk ortopedistlerin Colles kırığı redüksiyonu yaparken kullandıkları anestezi yaklaşımını ve bunun nedenlerini belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Türk ortopedi cemiyetlerine üye hekimlere davetiye gönderilerek çevrimiçi anketimize katılmaları istenmiştir.
Bulgular: Türk ortopedistlerin takriben %50’si Colles kırığı redüksiyonu için herhangi bir anestezik yöntem kullanmamaktadır. Bu oran asistanlarda %72’dir. Anestezik yöntem kullanmama için en sık bahaneler %58 ile “bu kadar kısa bir işlem için anestezi gerektiğine inanmama” ve %53 ile “işi çabuk bitirmek için”dir.
Sonuçlar: Türkiye’de Colles kırıklarının çoğu hiçbir anestezik yöntem kullanılmadan redükte edilmektedir. Türk ortopedistlerin yarısından fazlası bu işlem sırasında anestezinin gerekliliğine inanmamaktadır. Bu kadar basit ve kısa bir işlem için riskli ve uzun anestezik yöntemlerin kullanılması Türk ortopedistlerinin çoğunun onayladığı bir yöntem değildir.
Keywords: kırık, redüksiyon, anestezi, Colles, Türk
Research Article
Duygu Gökçen, Mustafa Arslan
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 1, Issue 1, pp. 39-56
ABSTRACT
There are several indicators that distinguish an academic discipline, including journals, lectures and graduate programs. One of them is the presence of academic publications in the respected citation indicators such as Web of Science (WoS). The aim of this study was to examine the published studies in the field of Turkish language education in scientific journals scanned by WoS. In the study, data was collected through document analysis and citation analysis methods in order to understand the contents of the studies conducted in this field. A total of 128 studies on Turkish language education included in WoS academic database were examined and the findings obtained from the analysis were shown in tables. According to the results, information related to the most discussed and examined topics in Turkish language education, the countries and institutions that support the studies, the authors who contributed the most to the articles and the language in which the publications were more frequently made, and which keywords the authors frequently used, had been reached. According to these findings, it is possible to note that studies on Turkish language education has increased in the last 10 years, but it is still insufficient.
Keywords: Bibliometry, Citation Distribution, Turkish Education, Web of Science
ÖZ
Dergiler, konferanslar ve lisansüstü programlar dahil olmak üzere akademik bir disiplini ayırt eden çeşitli göstergeler vardır. Bunlardan biri, Web of Science (WoS) gibi saygın alıntı göstergelerinde akademik yayınların varlığıdır. Bu çalışmanın amacı WoS tarafından taranan bilimsel dergilerde Türkçe eğitimi alanında yapılan yayınlanmış çalışmaları incelemektir. Bu alanda yapılan çalışmaların içeriklerini anlamak üzere araştırmada doküman analizi ve atıf analizi yöntemleri aracılığıyla veriler toplanmıştır. WoS akademik veri tabanında kayıtlı olan Türkçe eğitimi üzerine 128 çalışma incelenmiş ve yapılan analiz sonucunda elde edilen bulgular tablolar halinde gösterilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre Türkçe eğitimi araştırmaları üzerinde en çok tartışılan ve incelenen konular, makalelere destek veren ülke ve kurumlar, makalelere en çok katkı sağlayan yazarlar ve bu alanda daha çok hangi dil ile yayın yapıldığı, yazarların en sık kullandığı anahtar kelimelerin neler olduğu ile ilgili bilgilere ulaşılmıştır. Bu bulgulara göre Türkçe eğitimi araştırmalarının son 10 yılda artış göstermekle beraber yetersiz olduğunu söylemek mümkündür.
Keywords: Türkçe Eğitimi, Bibliyometri, Web of Science, Atıf Dağılımı
Research Article
Ertan Miyanyedi
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 1, Issue 1, pp. 23-39
ABSTRACT
It is known that foreign language learning anxiety has a negative effect on second language learning. The aim of this study was to determine the foreign language anxiety levels of learners of Turkish as a foreign language. The Turkish language levels of the students, who constitute the sampling of the research, were B1. In this study, Foreign Language Learning Anxiety Scale, developed by Horwitz, Horwitz and Cope (1986), was used as the data collection tool. The reliability of the data was calculated as 0.75 according to Cronbach Alpha reliability coefficient and reliability coefficient calculated by Equivalent Half Method (Split Half) was 0.81. As a result of the analysis, concerns such as negative appraisal anxiety (43%), test anxiety (39%), anxiety of Turkish language as foreign language (36%) and communication anxiety (32%) were determined in students.
Keywords: Foreign language anxiety level, Foreign language teaching, teaching Turkish as a foreign language
ÖZ
Yabancı dil öğrenme kaygısının ikinci dil öğrenimi üzerinde olumsuz bir etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin yabancı dil kaygı seviyelerini belirlemektir. Araştırmanın örneklemini oluşturan öğrencilerin Türkçe dil seviyesi B1’dir. Araştırma genel tarama modeliyle yapılan betimsel bir çalışmadır. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak Horwitz, Horwitz ve Cope(1986) tarafından geliştirilen Yabancı Dil Öğrenme Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin güvenirliği Cronbach Alpha güvenirlik katsayısına göre 0.75 ve Eşdeğer Yarılar Yöntemi (Split Half) ile hesaplanan güvenirlik katsayısı 0.81 olarak bulunmuştur. Yapılan analizler neticesinde öğrencilerde olumsuz değerlendirilme kaygısı(%43), sınav kaygısı(%39), yabancı dil olarak Türkçe dersi kaygısı%36) ve iletişim kaygısı(%32) gibi kaygılar tespit edilmiştir.
Keywords: Yabancı dil kaygı düzeyi, Yabancı dil öğretimi, Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi
Research Article
Cemal x Cemal Özdemir
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 1, Issue 1, pp. 1-21
ABSTRACT
While new languages that individuals learn can sometimes be close to their mother tongues, they can sometimes be quite distant from them. At times, they experience negative transmission problem while learning a language close to their native language. It is quite likely that Kazakh learners of Turkish encounter this problem and make variety of mistakes especially when writing consonant letters. The research questions of this study are as follows: “Do Kazakh students use consonants through a positive or negative transmission when their writing skills?” and “What kind of solutions should be offered to the problems related to transfer of letters that Kazakh students experience in their writing skills?” A total of 77 Kazakh learners of Turkish as Foreign Language at A2 level made practices through dictation. 3 extracts, selected from 10 texts chosen from the literature as a result of receiving expert opinions in order to be used in the study, were applied to Kazakh students. The researcher allowed the students to write these texts after dictation. The collected data were analyzed by the researcher with the help of Excel software program. Then, scripts that belong to 11 students were randomly selected from the papers of 77 students. The frequency of errors and types of errors that these 11 students made concerning with the writing of consonant sounds on their dictation papers were classified within the scope of sound changes seen in consonant sounds. It was determined by considering the findings of the study that Kazakh learners made various types of errors related to continuity, discontinuity, consonant-vowel changes and other consonant changes.
Keywords: Kazakh students, Turkish teaching, Consonant, Writing skills
ÖZ
Bireylerin öğrendikleri yeni diller bazen anadile yakın bazen de uzak olabilmektedir. Anadiline yakın bir dili öğrenirken bireyler bazen olumsuz aktarım sorunu yaşamaktadırlar. Türkçe öğrenen Kazak öğrencilerin de söz konusu bu sorunu yaşamaları ve özellikle ünsüz harfleri yazarken farklı yanlışlar yapmaları kaçınılmazdır. Araştırmanın soruları şu şekildedir: “Kazak öğrenciler yazma becerilerinde ünsüz harfleri olumlu mu olumsuz mu aktarımla kullanmaktadır?” ve “Kazak öğrencilerin yazma becerilerinde yaşanan harf aktarımlarına ilişkin sorunlara nasıl bir yöntemle çözüm bulunmalıdır?”. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen A2 seviyesindeki 77 Kazak öğrenciye dikte yoluyla uygulama yaptırılmıştır. Araştırmada kullanılmak üzere alan yazından seçilen 10 metin içerisinden uzman görüşlerinin alınması neticesinde seçilen 3 metin Kazak öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmacı, belirlenen metinleri okuyarak öğrencilerin bu metinleri yazmasını sağlamıştır. Elde edilen veriler araştırmacı tarafından Excel programı yardımıyla çözümlenmiştir. Sonrasında 77 öğrenci arasından 11 öğrenciye ait kağıtlar rastgele bir şekilde seçilmiştir. Bu 11 öğrencinin dikte kağıtlarında ünsüz seslerin yazımı ile ilgili yaptıkları yanlış sıklıkları ve yanlış türleri ünsüz seslerde görülen ses değişiklikleri kapsamında sınıflandırılmıştır. Araştırma neticesindeki bulgular göz önüne alındığında Kazak öğrencilerin süreklileşme, süreksizleşme, ünsüz ünlü değişimi, diğer ünsüz değişiklikleri gibi kısımlara ait değişik türde yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir.
Keywords: Kazak öğrenciler, Türkçe öğretimi, Ünsüz, Yazma becerisi
Research Article
Cemal Özdemir
Journal of Research in Turkic Languages, Volume 1, Issue 1, pp. 1-21
ABSTRACT
While new languages that individuals learn can sometimes be close to their mother tongues, they can sometimes be quite distant from them. At times, they experience negative transmission problem while learning a language close to their native language. It is quite likely that Kazakh learners of Turkish encounter this problem and make variety of mistakes especially when writing consonant letters. The research questions of this study are as follows: “Do Kazakh students use consonants through a positive or negative transmission when their writing skills?” and “What kind of solutions should be offered to the problems related to transfer of letters that Kazakh students experience in their writing skills?” A total of 77 Kazakh learners of Turkish as Foreign Language at A2 level made practices through dictation. 3 extracts, selected from 10 texts chosen from the literature as a result of receiving expert opinions in order to be used in the study, were applied to Kazakh students. The researcher allowed the students to write these texts after dictation. The collected data were analyzed by the researcher with the help of Excel software program. Then, scripts that belong to 11 students were randomly selected from the papers of 77 students. The frequency of errors and types of errors that these 11 students made concerning with the writing of consonant sounds on their dictation papers were classified within the scope of sound changes seen in consonant sounds. It was determined by considering the findings of the study that Kazakh learners made various types of errors related to continuity, discontinuity, consonant-vowel changes and other consonant changes.
Keywords: Kazakh students, Turkish teaching, consonant, writing skills
ÖZ
Bireylerin öğrendikleri yeni diller bazen anadile yakın bazen de uzak olabilmektedir. Anadiline yakın bir dili öğrenirken bireyler bazen olumsuz aktarım sorunu yaşamaktadırlar. Türkçe öğrenen Kazak öğrencilerin de söz konusu bu sorunu yaşamaları ve özellikle ünsüz harfleri yazarken farklı yanlışlar yapmaları kaçınılmazdır. Araştırmanın soruları şu şekildedir: “Kazak öğrenciler yazma becerilerinde ünsüz harfleri olumlu mu olumsuz mu aktarımla kullanmaktadır?” ve “Kazak öğrencilerin yazma becerilerinde yaşanan harf aktarımlarına ilişkin sorunlara nasıl bir yöntemle çözüm bulunmalıdır?”. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen A2 seviyesindeki 77 Kazak öğrenciye dikte yoluyla uygulama yaptırılmıştır. Araştırmada kullanılmak üzere alan yazından seçilen 10 metin içerisinden uzman görüşlerinin alınması neticesinde seçilen 3 metin Kazak öğrencilere uygulanmıştır. Araştırmacı, belirlenen metinleri okuyarak öğrencilerin bu metinleri yazmasını sağlamıştır. Elde edilen veriler araştırmacı tarafından Excel programı yardımıyla çözümlenmiştir. Sonrasında 77 öğrenci arasından 11 öğrenciye ait kağıtlar rastgele bir şekilde seçilmiştir. Bu 11 öğrencinin dikte kağıtlarında ünsüz seslerin yazımı ile ilgili yaptıkları yanlış sıklıkları ve yanlış türleri ünsüz seslerde görülen ses değişiklikleri kapsamında sınıflandırılmıştır. Araştırma neticesindeki bulgular göz önüne alındığında Kazak öğrencilerin süreklileşme, süreksizleşme, ünsüz ünlü değişimi, diğer ünsüz değişiklikleri gibi kısımlara ait değişik türde yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir.
Keywords: Kazak öğrenciler, Türkçe öğretimi, ünsüz, yazma becerisi