Research Article
Selim Polat, Çiçek Hocaoğlu
Ortadogu Tıp Derg, Volume 12, Issue 2, pp. 290-294
ABSTRACT
Purpose: In this study, sociodemographic characteristics of the patients referred to our forensic psychiatry outpatient clinic will be highlighted in terms of their features such as age and educational status, and the scope of crime, substance use and clinical features and the most frequently diagnosed diagnoses will be determined.
Methods: A total of 191 patients who were referred to the psychiatry outpatient clinic of the Training and Research Hospital between 01.01.2018 and 15.12.2018 by judicial authorities and outpatient admissions were included in the study. Sociodemographic features such as age, gender, educational status and clinical diagnoses and substance use cases were retrospectively reviewed.
Findings: Of the forensic cases, 36 (18.8%) were female and 155 (81.2%) were male. The mean age of the group was 44.52 ± 16.522 (18-92) years. The level of education was 104 (54.45%) primary school, 72 (42.93%) secondary school and 15 (2.62%) high school. Of the cases, 137 had a history of psychiatric history, of which 100 were diagnosed. While 41 (34.45%) patients had mood disorders with the first place in the diagnostic distribution evaluated within the scope of international classification (ICID-10), 37 (31.09%) people had schizophrenia and delusional disorders. The Ministry of Justice is most frequently asked for an assessment under the Article 432 of the Turkish Criminal Code, while the crimes committed are predominantly based on physical attacks.
Result: This study aimed to make an inference in terms of cause and effect of crime and punishment duo. In cases where violent crimes were predominant, it was concluded that there were very few psychiatric disorders, no criminal capacity under the scope of criminal capacity and the cases were followed with social healing.
Keywords: forensic psychiatry, drug use, addiction
ÖZ
Amaç: Bu çalışmada adli psikiyatri polikliniğimize yönlendirilen olguların sosyodemografik özellikleri ile yaş ve eğitim durumları gibi özellikleri ön plana çıkarılarak, işledikleri suç kapsamları, madde kullanım durumları ve klinik özellikleri ile psikiyatrik olarak en sık konulan tanılar belirlenmeye çalışılacaktır.
Yöntem: Çalışmaya Eğitim ve Araştırma Hastanesi psikiyatri polikliniğine 01.01.2018 -15.12.2018 tarihleri arasında adli makamlarca rapor düzenlenmesi ve ayaktan başvuru ile yönlendirilen 191 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Bu vakalar yaş, cinsiyet, eğitim durumları gibi sosyodemografik özellikleri ile klinik tanıları ve madde kullanım durumları geriye dönük olarak taranmıştır.
Bulgular: Adli olguların 36’sı kadın (%18,8), 155’i (%81,2) erkek olurken, grubun yaş ortalaması 44,52±16,522 (18-92) yıl olarak saptanmıştır. Eğitim düzeyi 104 (%54,45) ilkokul, 72 (%42,93) orta öğretim, 15 (%2,62) yüksekokul olarak tespit edilmiştir. Vakaların 137’sinin geçmişte psikiyatrik öyküsü bulunurken, bunların 100’üne tanı konmuştur. Uluslararası sınıflandırma (ICID-10) kapsamında değerlendirilen tanı dağılımlarında ilk sırayı 41 (%34,45) kişi ile duygudurum bozuklukları alırken, ikinci sırada 37 (%31,09) kişi ile şizofreni ve sanrılı bozukluklar yer almaktadır. Adalet bakanlığı tarafından, en çok Türk Ceza Kanunu (TCK) 432. maddesi kapsamında değerlendirme istenirken, işlenen suçlar ağırlıklı olarak fiziksel saldırı bazlıdır.
Sonuç: Bu çalışma suç ve ceza ikilisinin, sebep ve sonuç durumları açısından bir çıkarım yapmayı hedeflemiştir. Şiddet içerikli suçların ağırlıklı olduğu durumlarda yoğun olarak pskiyatrik rahatsızlıkların eşlik ettiği, ceza sorumluluğu kapsamında çok azının ceza sorumluluğunun olmadığı, psikiyatri tanı geçmişi olan vakalarda saldırı tipi fiziksel suç işleme oranın daha fazla olduğu ve yoğun olarak sosyal şifa hali ile vakaların takip edildiği sonucuna varılmıştır.
Keywords: adli psikiyatri, madde kullanımı, bağımlılık
Case Report
Pınar Gürkaynak, Salih Cesur, Şerife Altun Demircan, Şükran Sevim, Çiğdem Ataman Hatipoğlu, Sami Kınıklı, Gül Gürsoy
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 621-625
ABSTRACT
Carbapenems resistant, multi drug resistant Acinetobacter baumannii (A.baumannii) infections are important health-care-associated infections and cause mortality and morbidity.
Peritonitis due to multidrug resistant A.baumannii is rarely reported. Treatment of peritonitis due to multidrug resistant A.baumannii is difficult. In this article, peritonitis due to A.baumannii following the polymicrobial infective endocarditis in a female patient who underwent peritoneal dialysis due to chronic renal insufficiency at the age of 60 years has been reported and the literature has been reviewed.
Keywords: Acinetobacter baumannii, peritonitis, multi-drug resistance, treatment
ÖZ
Karbapeneme dirençli, çoklu ilaca diençli Acinetobacter baumannii (A.baumannii) infeksiyonları sağlık bakımı ile ilişkili infeksiyonların önemli bir etkeni olup, mortalite ve morbidite nedenidir.
Çoklu ilaca dirençli A.baumannii’ye bağlı peritonit nadiren bildirilmektedir. Çoklu ilaca dirençli A.baumannii’ye bağlı olarak gelişen peritoniterin tedavisi güçtür.Bu yazıda, 60 yaşında kronik böbrek yetmezliği nedeniyle periton diyalizi uygulanan bir kadın hastada polimikrobiyal infektif endokarditi takiben A.baumannii’ye bağlı olarak gelişen ve mortal seyreden peritonit bildirilmiş ve literatür gözden geçirilmiştir.
Keywords: Acinetobacter baumannii, peritonit, çoklu ilaca direnç, tedavi
Research Article
Ferhat Coşkun, Birgül Özçırpıcı, Servet Özgür
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 2, pp. 143-147
ABSTRACT
Aim: Alcohol and drug consumption is a growing public health problem in the world and in our country. Therefore, we aim to study alcohol and drug usage of undergraduate students in Gaziantep University Central Campus and to determine the factors that affect it.
Material and Method: To determine the change of the alcohol and drug usage among the first and last year university students, all 1352 first-year students and all 865 last year students within whole departments and without any sample selection had been participated in the survey of this study. A questionnaire including 39 personal and alcohol and drug usage related questions had been completed by the students in their class. SPSS package program had been used for data evaluation.
Results: We determined that 56.8% of the men and 44.0% of the women had consumed alcohol at least once; 8.6% of the men and 2.1% of the women had used drug at least once. We found out that 65.5% of the last year students and 43.2% of the first-year students had consumed alcohol at least once; 8.3% of the last year students and 4.6% of the first-year students had used drug at least once. Based on the results of logistic regression analysis, current alcohol consumption of students has increased 15.152 times by the effect of alcohol consumption in their close circle, 1.898 times in the last year of the university and 1.704 times as being a male. The current drug usage has increased 66.667 times by the effect of drug usage in their close circle, 4.167 times related with current alcohol consumption and 3.049 times due to school failure.
Discussion: The same as all over the world, alcohol and drug consumption is one of the main problems both among university students and in our country. Since the alcohol and drug consumption rates in the last year were higher than the first year, it’s thought that the university life has an increasing effect on alcohol and drug consumption. Thus, to reduce alcohol and drug consumption rates of students, we suggest to give them health and addiction-related trainings and help them in all kinds of problems. Primarily families, health professionals and community have the responsibility for the prevention of the addiction.
Keywords: alcohol, drug, university student
ÖZ
Amaç: Alkol ve madde kullanımı, dünyada ve ülkemizde giderek artan bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle araştırmamızda Gaziantep Üniversitesi merkez kampüsündeki lisans öğrencilerinde alkol ve madde kullanım durumu ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Üniversite öğrencilerinin üniversiteye başlarken ve bitirirken alkol ve madde kullanım durumunu belirlemek amacıyla tüm lisans bölümlerinin ilk sınıflarındaki 1352 ve son sınıflarındaki 865 öğrencinin hepsi örnek seçilmeden araştırmaya dahil edilmiştir. Öğrencilere sınıflarında 39 soruluk kişisel bilgiler ve alkol ve madde kullanım durumunu içeren soru kağıtları uygulanmıştır. Veriler SPSS istatistik paket programında değerlendirilmiştir.
Bulgular: Araştırmaya katılan erkek öğrencilerin %56,8’inin, kız öğrencilerin %44,0’ının en az bir kez alkolü denediği; erkek öğrencilerin %8,6’sının, kız öğrencilerin %2,1’inin en az bir kez madde kullandığı belirlenmiştir (p=0,000). Son sınıf öğrencilerinin %65,5 inin, ilk sınıf öğrencilerinin %43,2 sinin en az bir kez alkol; son sınıf öğrencilerinin %8,3 ünün, ilk sınıf öğrencilerinin %4,6 sının en az bir kez madde kullandığı saptanmıştır (p=0,000). Lojistik regresyon analiz sonuçlarına göre halen alkol kullanımını yakın çevresinde alkol kullanan olması 15,152 kat, son sınıfta okuma 1,898 kat ve erkek cinsiyette olma 1,704 kat artırmaktadır. Halen madde kullanımını ise yakın çevresinde madde kullanan olması 66,667 kat, halen alkol kullanımı 4,167 kat ve okul başarısının kötü olması 3,049 kat artırmaktadır.
Tartışma: Alkol ve madde kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve üniversite öğrencileri arasında önemli sorun teşkil etmektedir. Kullanım oranlarının son sınıf öğrencilerinde ilk sınıf öğrencilerinden daha yüksek olması nedeniyle üniversite yaşamının alkol ve madde kullanımını artırıcı bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerin alkol ve madde kullanım oranlarını düşürmek için, sağlık ve madde bağımlılığı konusunda eğitimler verilmesi ve üniversite hayatlarında karşılaşacakları sorunlarda kendilerine destek olunması önerilmektedir. Bağımlılığı önlemede öncelikle ailelere, sağlık çalışanlarına ve topluma büyük görevler düşmektedir.
Keywords: alkol, madde, üniversite öğrencisi