Research Article
Ertuğrul Can, Serkan Akkaya
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 4, pp. 444-448
ABSTRACT
Aim: To evaluate a new astigmatism marking system which creates corneal marks for proper toric intraocular lens (IOL) placement to improve results of premium IOL surgery and limbal relaxing incision surgery.
Material and Method: Patients were randomly allocated into two groups for preoperative corneal marking in the sitting position. A conventional pendulum marker and the new marking system were compared for vertical misalignment and rotational misalignment. A high-resolution anterior segment camera was used to document the corneal markings, and rotational deviation and vertical misalignment were evaluated.
Results: Each group consisted of 40 eyes and all marking points were clearly identified. The mean vertical misalignment in the pendulum marking group and in the new marking system group was 0,71± 0,62 mm and 0,24 ± 0,12 mm, respectively. There was a statistically significant difference in vertical misalignment between the two groups (p < 0,05). The mean rotational deviation in the pendulum marking group and the new marking system group was 1,9 ± 2,4 degrees and 0,8 ± 1,3 degrees respectively, showing a statistically significant difference (p < 0,05).
Conclusion: While the conventional pendulum marker showed a certain amount of deviation and vertical misalignment, the new marking system marked the desired axis and minimized some possible measurement errors. During use of the new system, the entire cornea and conjunctiva were visible and the procedure was controlled perfectly.
Keywords: Astigmatism, cataract, cornea, marking, toric lens
ÖZ
Amaç: Premium göz içi lens (GİL) cerrahisi ve limbal gevşetici insizyon cerrahisi sonuçlarını daha iyi hale getirmek amacıyla uygun torik GİL yerleştirilmesi için kornea işaretleri oluşturan yeni bir astigmatizma işaretleme sistemini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Hastalar oturma pozisyonunda preoperatif korneal işaretleme için rastgele iki gruba ayrıldı. Konvansiyonel bir sarkaç işaretleyici ve yeni işaretleme sistemi, dikey hizalama hatası ve rotasyonel hizalama hatası açısından karşılaştırıldı. Korneal işaretlerin belgelendirilmesinde yüksek çözünürlüklü ön segment kamera kullanıldı ve rotasyonel sapma ve dikey hizalama hatası değerlendirildi.
Bulgular: Her bir grup 40 gözden oluşmaktaydı ve tüm işaret noktaları açıkça tanımlandı. Sarkaç işaretleme grubunda ve yeni işaretleme sistemi grubunda ortalama dikey hizalama hatası sırasıyla 0,71 ± 0,62 mm ve 0,24 ± 0,12 mm idi. İki grup arasında dikey sapmada istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardı (p <0,05). Sarkaç işaretleme grubundaki ve yeni işaretleme sistemi grubundaki ortalama rotasyonel sapma sırasıyla 1,9 ± 2,4 derece ve 0,8 ± 1,3 derece idi ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gösterdi (p <0,05).
Sonuçlar: Konvansiyonel sarkaç belirteci belirli bir miktar sapma ve dikey hizalama hatası gösterse de, yeni işaretleme sistemi istenen ekseni işaretlemiş ve bazı olası ölçüm hatalarını en aza indirmiştir. Yeni sistemin kullanımı sırasında tüm kornea ve konjonktiva görünür idi ve prosedür mükemmel şekilde kontrol edildi.
Keywords: Astigmatizma, katarakt, kornea, işaretleme, torik lens
Research Article
Tevfik Oğurel, Reyhan Oğurel, Nesrin Büyüktortop, Erhan Yumuşak, Zafer Onaran
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 2, pp. 125-129
ABSTRACT
Aim: To evaluate demographic characteristics, intraoperative problems and postoperative complications of cataract surgery in patients with pseudoexfoliation (PEX) syndrome
Material and Method: The files of patients who underwent cataract surgery in the last 1 year were retrospectively scanned and 147 eyes of 130 patients with PEX were included. Examination findings were obtained from medical records retrospectively with information on surgery and postoperative follow-up information. Patients were divided into 2 groups with and without PEX. Preoperative and postoperative visual acuities, intraocular pressure(IOP), pupil dilatation, presence of zone weakness, intraoperative and postoperative complications, and patients with and without glaucoma were noted separately.
Results: Among the patients included in the study were 71 men (54.6%) and 59 women (45.4%). The mean age man was 68,62 ± 8,04 the mean age of women was 67,84 ± 9,64 for females. There was an increase in visual acuity in both groups when compared with the best corrected visual acuity before and after surgery (p<0.001). The postoperative IOP values of the patients were significantly higher statistically significantly lower than preoperative values (p<0.001). The most common preoperative problem was weak dilatation of the pupil, which was 81.75% (n: 112) in all eyes.
Conclusion: There are many factors that complicate cataract surgery in patients with PEX, and surgeons should be aware of the potential complications of cataract surgery in these patients.
Keywords: Pseudoexfoliation, cataract surgery, weak zonules
ÖZ
Amaç: Psödoeksfoliasyon(PEKS) Sendromu ve glokomu olan hastaların demografik özellikleri, cerrahi sırasında karşılaşılabilecek problemleri ve postoperatif komplikasyonları değerlendirmek.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya son 1 yıl içerisinde katarakt cerrahisi geçiren hastaların dosyaları retrospektif taranarak, PEKS tanılı 130 hastanın 147 gözü dahil edildi. Muayene bulguları, cerrahi ve postoperatif takip bilgileri geriye dönük olarak tıbbi kayıtlardan alındı. Hastalar PEKS olan ve olmayan olacak şekilde 2 gruba ayrıldı. Ameliyat öncesi ve sonrası görme keskinlikleri, göz içi basınçları(GİB), pupil dilatasyonu, zonül zayıflığı olup olmadığı, intraoperatif ve postoperatif komplikasyonlar ile glokomu olan ve olmayan hastalar ayrı ayrı not edildi
Bulgular: Çalışmaya dâhil edilen hastaları 71’i erkek (%54,6), 59’u(%45,4) kadındı. Yaş ortalaması erkeklerde 68,62±8,04 iken, kadınlarda 67,84±9,64 idi. Ameliyat öncesi zonül zayıflığı olan göz sayısı 69, olmayan göz sayısı ise 78 idi. Ameliyat öncesi ve sonrası düzeltilmiş en iyi görme keskinlikleri açısından karşılaştırıldıklarında her iki grupta da görme düzeyinde artış vardı ve istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlıydı(p<0.001). Hastaların ameliyat sonrası GİB değerleri ameliyat öncesi değerlere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşüktü(p<0.001). Hastalarda ameliyat öncesi en sık görülen problem pupillanın zayıf dilatasyonu idi ve bu oran tüm gözler içinde %81,75(n:112) idi.
Sonuç: PEKS hastalarında katarakt cerrahisini zorlaştıran birçok faktör bulunmaktadır ve cerrahlar bu hastalarda katarakt cerrahisinin potansiyel komplikasyonlarının farkında olmalıdır.
Keywords: Psödoeksfoliasyon, katarakt cerrahisi, zonül zayıflığı