Research Article
Neşe Asal, Mehmet Hamdi Şahan
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 4, pp. 465-470
ABSTRACT
Aim: The aim of the study was to determine whether there were variability in the skull base according to magnetic resonance images in migraine patients.
Material and Method: A total of 130 magnetic resonans images including 65 migraine and 65 control groups in the age range 18-50 years were evaluated retrospectively. Modified basal angle (MBA), clivo-axial angle in migraine and control groups were measured by a radiologist in magnetic resonans images. The independent t test was used to compare between the groups. The level of significance was set at p < 0.05. In addition, basilar invagination (according to McGregor and Chamberlain line) was evaluated.
Results: The migraine group was 13 male, 52 female (mean age of male 30.38±11.5, mean age of female 32.54±9 years). The control group was 15 males, 50 females (mean age of male 34.4 ±8.6, mean age of female 33.14±9.7 years). In the migraine group; the modified basal angle average was 123.78 ± 6.06° and the clivo-axial angle average was 142.65 ± 8.73°. In the control group; the modified basal angle average was 121.6 ± 5.5° and the clivo-axial angle average was 153.66 ± 6.35°. Significant differences were detected between the groups. There was no difference between the genders for both groups. In the migraine group; according to McGregor line in 3 patients and McGregor and Chamberlain line in 2 patients, basilar invagination was observed. Basilar invagination was not detected in the control group.
Conclusion: Changes in the skull base angles (modified basal angle and clivo-axial angle) are observed in migraine patients according to magnetic resonance images.
Keywords: magnetic resonans imaging, migraine, skull base
ÖZ
Amaç: Migren hastalarında, manyetik rezonans görüntülerine göre kafa tabanı açılarında değişkenliğin olup olmadığının belirlenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: 18-50 yaş aralığında 65 migren tanılı ve 65 kontrol grubu olmak üzere toplam 130 manyetik rezonans görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Migren ve kontrol grubu arasında modifiye bazal açı, klivo-aksiyal açı manyetik rezonans görüntülerde tek radyolog tarafından ölçüldü. Gruplar arasında karşılaştırmada bağımsız t testi kullanıldı. P <0.05 istatiksel olarak anlamlı olarak kabul edildi. Ayrıca baziler invajinasyon (McGregor ve Chamberline hattına göre) açısından değerlendirme yapıldı.
Bulgular: Migren grubu 13 erkek, 52 kadındı (yaş ortalaması erkek 30.38±11.5, kadın 32.54±9 yıl). Kontrol grubu 15 erkek, 50 kadındı (yaş ortalaması erkek 34.4±8.6, kadın 33.14±9.7 yıl). Migren grubunda; modifiye bazal açı ortalaması 123.78±6.06°, klivo-aksiyal açı ortalaması 142.65±8.73°’idi. Kontrol grubunda; modifiye bazal açı ortalaması 121.6±5.5°, klivo-aksiyal açı ortalaması 153.66±6.35°’idi. Gruplar arasında anlamlı farklılık saptandı (p < 0.05). Her iki grup için cinsiyetler arasında farklılık saptanmadı. Ayrıca migren grubunda; 3 hastada McGregor hattına göre ve 2 hastada McGregor ve Chamberline hattına göre baziler invajinasyon izlendi. Kontrol grubunda baziler invajinasyon saptanmadı.
Sonuç: Migren hastalarında, manyetik rezonans görüntülerine göre kafa tabanı açılarında (modifiye bazal açı ve klivo-aksiyal açı) değişiklikler görülmektedir.
Keywords: Manyetik rezonans görüntüleme, migren, kafa tabanı
Research Article
Yeliz Tanrıverdi Çaycı, Ferhan Korkmaz, Asuman Birinci
Ortadogu Tıp Derg, Volume 9, Issue 1, pp. 24-27
ABSTRACT
Introduction and aim: T-Spot.TB test is a test used for the diagnosis of tuberculosis and based on interferon gamma release. In this test, with following stimulation of tuberculosis specific antigens of the patient's lymphocytes (ESAT-6 and CFP10) interferon gamma production from T-lymphocytes is measured. In our study, it is aimed to investigate the T-Spot.TB result in serum samples which were sent to the Tuberculosis Laboratory.
Materials and Methods: Clinical specimens which were sent to Ondokuz Mayıs University Medical Faculty Hospital tuberculosis laboratory between December 2013- March 2015 were analyzed retrospectively. Serum samples were taken to be 6 ml heparin tubes and sent to our laboratory and has been tested in accordance with manufacturer recommendations. This assay used, early secreted antigenic target 6-kDa protein (ESAT-6) and culture filtrate protein 10 (CFP10), to stimulate interferon-production in washed and enumerated peripheral blood mononuclear cells. Spots were counted and assays with 6 or more spots were considered positive.
Results: A total of 141 patient’s serum samples were studied, the average age of patients whose serum samples were sent is detected 33.03 (9 months-83 yearsold). Twentyeight patients in the case of this example, the T-Spot.TB positivity was observed. In 18 patients (64.2%) who has positivity of T-Spot.TB, EZN staining, tuberculosis culture and polymerase chain reaction (PCR) were not tested, only the T-Spot.TB has been studied. Three (2.1%) of 141 samples which was studied is detected culture positive, both culture posivity and the T-Spot.TB positivity was detected in only 2 (1.4%) patients.
Conclusion: In T-Spot.TB test, false posivite results is not seen like BCG vaccination and exposure to enviromental mycobacterias and forefront this test when compared with the tuberculin skin test. Also it is indicated to be more independent and responsive in the diagnosis of latent tuberculosis infection. Therefore we think that this test will be more forefront in the forthcoming years.
Keywords: Latent tuberculosis infection, diagnosis, T-Spot.TB, IGRA
ÖZ
Giriş ve amaç: T-Spot.TB testi tüberkülozun tanısında kullanılan ve interferon gamma salınımına dayanan bir testtir. Bu testte hastanın lenfositlerinin tüberküloz spesifik antijenlerle (ESAT-6 ve CFP10) uyarımını takiben T-lenfositlerinden interferon gamma üretimi ölçülmektedir. Çalışmamızda Tüberküloz Laboratuvarına gönderilmiş olan serum örneklerinde T.Spot.TB sonuçlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tüberküloz Laboratuvarına Aralık 2013- Mart 2015 yılları arasında gönderilmiş olan klinik örnekler retrospektif olarak incelenmiştir. Serum örnekleri heparinli tüpe 6 ml olacak şekilde alınmış ve laboratuvarımıza gönderilmiş ve üretici firma önerileri doğrultusunda çalışılmıştır. Bu testte yıkanmış ve sayılmış periferal mononükleer hücrelerde, tüberküloz spesifik antijenlerle (ESAT-6 ve CFP10) uyarımını takiben interferon gamma üretimi ölçülmektedir. Spotlar sayılmakta, 6 ve üzeri pozitif olarak kabul edilmektedir.
Bulgular: Toplam 141 hastanın serum örneği çalışılmıştır, serum örneği gönderilmiş olan hastaların yaş ortalaması 33.03 (9 aylık-83 yaş) olarak saptanmıştır. Bu örneklerden 28 hasta örneğinde T-Spot.TB pozitifliği görülmüştür. T-Spot.TB pozitifliği görülen hastalardan 18 (%64,2) hastada EZN boyama, tüberküloz kültürü ve polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) testleri istenmemiş olup sadece T-Spot.TB çalışılmıştır. T-Spot.TB çalışılmış olan 141 örneğin 3(%2,1) tanesinde kültür pozitifliği saptanmış olup, hem kültür hem T-Spot.TB pozitifliği sadece 2(%1,4) hastada saptanmıştır.
Sonuç: T-Spot.TB testinde BCG aşılanması ve çevresel mikobakterilerle maruziyete bağlı yalancı pozitiflik görülmemesi bu testi, tüberkülin deri testiyle kıyaslandığında ön plana çıkartmaktadır. Ayrıca latent tüberküloz infeksiyonu tanısında daha özgül ve duyarlı olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle bu testin ilerleyen dönemlerde daha ön plana çıkacağını düşünmekteyiz.
Keywords: Latent tüberküloz enfeksiyonu, tanı, T-Spot.TB, IGRA