Research Article
Mustafa Şentürk, Halil Özer, Yusuf Yavuz
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 504-508
ABSTRACT
Objective: The aim of this study is to reveal the clinical presentations and treatment approaches to the patients applied with foreign body ingestion and food residue accompanied by literature.
Materials and Methods: Patients who were admitted to the general surgery clinic of Ceylanpinar State Hospital between March 2018 and March 2019 with the suspicion of ingestion of foreign bodies in the upper gastrointestinal tract and food residue were evaluated retrospectively.
Findings: The mean age of our patients was 31.3 (min-max: 18-76). Endoscopy without sedation was performed to 3 patients (37.5%) due to the feeling of stuck. In 2 patients, the bone fragments detected in the esophagus were excised with the help of endoscopic forceps. One of the three endoscopic procedures have failed. Patient whose endoscopy was unsuccessful and five other patients were followed-up medically in order to let foreign bodies or food residues to leave the digestive tract spontaneously. None of the patients had esophageal disease or a known psychiatric disorder. The mean duration of admission to the hospital was 12.5 (min-max: 6-36) hours. Three patients (37.5%) had foreign body feeling and dysphagia. Four of the patients (50%) had foreign bodies and the rest of the patients had food residue. The localization of foreign bodies or food residues were detected as; stomach in 1 patient (12.5%), esophagus in 3 patients (37.5%) and intestines in other 4 patients (50%). None of the patients required surgical intervention.
Conclusion: In the early period, endoscopic procedures show a high success rate without complications in the treatment of foreign bodies in the upper gastrointestinal tract. However, it is an appropriate approach to wait for the spontaneous exit of the foreign body in cases that the foreign body have already passed the upper gastrointestinal system.
Keywords: endoscopy, foreign body, food residue
ÖZ
Amaç: Bu çalışma ile amacımız yabancı cisim yutulması ve gıda artığı ile başvuran hastalara kliniğimizin tedavi yaklaşımını ve klinik prezentasyonlarını literatür eşliğinde ortaya koymaktır.
Gereç ve Yöntem: Mart 2018 ve Mart 2019 tarihleri arasında Ceylanpınar Devlet Hastanesi genel cerrahi kliniğine üst gastrointestinal sistem yolunda yabancı cisim yutulması ve gıda artığı şüphesi ile başvuran hastalar retrospektif olarak değerlendirildi
Bulgular: Hastalarımızın ortalama yaşı 31,3 (min-max: 18-76) idi. 3 hastaya (%37,5) takılma hissi nedeniyle sedasyonsuz endoskopi yapıldı. 2 hastada özofagusta tespit edilen kemik parçası endoskopik foreps yardımıyla eksize edildi. Üç endoskopik işlemden biri başarısızlıkla sonuçlandı. Endoskopisi başarısızlıkla sonuçlanan hasta ile birlikte 6 hasta yabancı cisim veya gıda artıklarının sindirim kanalını spontan terk etmesi için medikal takip edildi. Hastaların hiçbirinde özofageal hastalık veya bilinen bir psikiyatrik hastalık yoktu. Hastaneye ortalama başvuru süresi 12,5 (min-max:6-36) saat olarak tespit edildi. 3 hastada (%37,5) yabancı cisim algısı ve disfaji mevcuttu. Hastaların 4’ünde (%50) yabancı cisim, geri kalanında ise gıda artığı izlendi. İlk başvuruda yabancı cisim veya gıda artıklarının lokalizasyonu 1 hastada midede (%12,5), 3 hastada özofagusta (%37,5), diğer 4 hasta ise bağırsaklarda (%50) tespit edildi. Hiçbir hastada cerrahi müdahale gerektirecek bir durum gelişmedi.
Sonuç: Erken dönemde başvurular endoskopik prosedürlerin, üst GI kanaldaki yabancı cisimlerin tedavisinde komplikasyonlar olmadan yüksek bir başarı oranı göstermektedir. Ancak üst gastrointestinal sistemi geçmiş olan yabancı cisim vakalarında yabancı cismin sponta çıkışını beklemek uygun bir yaklaşımdır.
Keywords: endoskopi, yabancı cisim, gıda artığı
Case Report
Burak Mustafa Taş, Gökçe Şimşek, Çağatay Erden Daphan, Mustafa Öğden, Yıldırım Gültekin, Rahmi Kılıç
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 3, pp. 342-344
ABSTRACT
The cases of foreign bodies in the neck can be iatrogenic or traumatic. Cases of gunshot wounds, incisors and penetrating tool injuries are some of the examples. Large arteries and veins, trachea and neural structures can be damaged. The fact that the foreign body migrate in the neck structures and fascia is a rare but expected condition. Therefore, foreign bodies can be found in unexpected places. In our case, a 37-year-old male patient was consulted to our clinic with multiple cuts and foreign body. A foreign body was observed anterior to the cervical vertebra in the patient’s radiological imaging and underwent surgery emergently. After the migration, the foreign body was found and removed in the nasopharynx of the patient. In the practice of ear-nose-throat medicine. During the practice of Ear Nose and Throat specialty, attention should be paid to the foreign bodies of the neck because of their close relation with vital structures.
Keywords: computerized tomography, foreign body in the neck, trauma
ÖZ
Boyunda yabancı cisim olguları iyatrojenik veya travmatik olabilirler. Ateşli silah yaralanmaları, kesici-delici alet yaralanmaları ile oluşan olgular bunlara örnek gösterilebilir. Büyük arter ve venler, trakea ve nöral yapılar hasara uğrayabilir. Yabancı cismin boyun yapıları ve fasiyaları içerisinde migrate olması nadir ancak beklenen bir durumdur. Bu yüzden yabancı cisimler beklenmedik yerlerde bulunabilir. Bizim olgumuzda 37 yaşında erkek hasta boyunda birçok kesi ve yabancı cisim nedeniyle tarafımıza danışıldı. Hastanın radyolojik görüntülemesinde servikal vertebra anteriorunda yabancı cisim izlendi ve acil ameliyata alındı. Migrate olan yabancı cisim operasyon sonrasında hastanın nazofarenksinde bulundu ve çıkarıldı. Kulak-Burun-Boğaz hekimliği pratiğinde karşımıza çıkabilecek olan boyunda yabancı cisimlere vital yapılara yakınlığı nedeniyle dikkat edilmelidir.
Keywords: bilgisayarlı tomografi, boyunda yabancı cisim, travma
Research Article
Tugan Tezcaner, Birkan Birben, Yahya Ekici, Feza Y. Karakayalı, Aydıncan Akdur, Merih Tepelioğlu, Gökhan Moray
Ortadogu Tıp Derg, Volume 9, Issue 4, pp. 155-162
ABSTRACT
Aim: The aim of this study was evaluaterare causes of small bowel obstruction and outcomes of surgical treatment.
Material and Method: We have reviewed medical reports of patients admitted for ileus to our institution between January 2001 and September 2015 in this cross-sectional retrospective study. Demographic features, etiology of small bowel obstruction, predisposition to this etiology, diagnostic studies, surgical procedures and outcomes of surgery were evaluated.
Results: There were 481 patients were underwent surgery for mechanical small bowel obstruction during the study period. Of these patients, 13 (2.8%) patients have small bowel obstruction caused by rare etiologies. Small bowel obstruction secondary to bezoar (1.0%) was the most common rare etiology. The others were gallstone ileus (0.6%), Non Hodgin B cell lymphoma (0.4%), foreign body (0.2%), gastrointestinal stromal tumor (0.2%) and endometriosis (0.2%). Milking of bezoar, enterolithotomy, enterotomy, segmentary small bowel resection an ileoceacal resection were performed according to the etiology. The only postoperative complication was superficial wound infection in one patient (7.7%). İncisional hernia occurred in three patients (23.0%) during follow up period. There was no recurrence and reoperation because of small bowel obstruction.
Conclusion: Diagnosis of miscellaneous etiologies preoperatively is challenging. Patients with small bowel obstruction without risk of adhesions may require a low threshold for early operative intervention keeping in mind these miscellaneous etiologies.
Keywords: Bezoar, foreign body, gallstone, gastrointestinal stromal tumor, intestinal obstruction
ÖZ
Amaç: Bu çalışmada, ince barsak obstrüksiyonlarının etiyoloji ve cerrahi sonuçları açısından incelenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Merkezimizde Ocak 2001 ile Eylül 2015 tarihleri arasında ileus nedeniyle başvuran hastalar retrospektif kesitsel olarak incelendi. Nadir mekanik ince barsak obstrüksiyonu olan hastalar dahil edildi. Hastalar; demografik özellikleri, etiyoloji, etiyolojiye yatkınlık oluşturan durumlar, tanı çalışmaları, tanı çalışmalarının başarısı, tedavi yöntemleri ve sonuçları açısından incelendi.
Bulgular: Belirtilen tarihler arasında 481 hasta mekanik ince barsak obstrüksiyonu nedeniyle ameliyat edildi. Hastaların 13’ünde (%2,8) diğer nedenlere bağlı obstrüksiyon saptandı. Bu hastaların 5’inde bezoar (%1,0), 2’sinde B hücreli lenfoma (%0,4), 1’inde yabancı cisim (%0,2); 3’ünde safra taşı (%0,6), 1’inde gastrointestinal stromal tümör (%0,2) ve bir hastada endometriyozise (%0,2) bağlı ince barsak obstrüksiyon mevcuttu. Cerrahi tedavide ezerek ve sağılarak bezoarın ilerletilmesi, enterotomi, enterolitotomi, segmenter ince barsak rezeksiyonu ve ileoçekal rezeksiyon uygulandı. Ameliyat sonrası tek komplikasyon, bir hastada (%7,69) görülen yüzeyel yara yeri enfeksiyonu idi. İzlem süresinde, 3 hastada (%23,0) insizyonel herni görüldü. Hastaların hiçbirinde ince barsak tıkanıklığı nedeniyle yeniden ameliyat gerekliliği olmadı.
Sonuç: İnce barsak obstrüksiyonuna yol açan nadir nedenlerin ameliyat öncesi tanı konulması zordur. Adezyon riski olmayan ince barsak obstrüksiyonlu hastalarda bu nadir etiyolojiler de göz önünde tutularak erken dönemde cerrahi tedavi düşünülmelidir.
Keywords: Bezoar, gastrointestinal stromal tümör, safra taşı, tıkanıklık, yabancı cisim