Research Article
Doğan Barış Öztürk
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 3, pp. 322-325
ABSTRACT
Aim: Crimean Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) is an important disease that can lead to hemorrhages and deaths and has been seen in our country since the year 2002. The disease generally spreads to farmers and/or people occupied in animal husbandry after tick bite in the endemic regions. But nosocomial contagion can be seen especially in health care workers (HCWs). In this study the nosocomial contagions from CCHF patients were evaluated.
Material and Method: The studies were screened by using national (http://uvt.ulakbim.gov.tr, http://www.turkmedline.net) and international (www.ncbi.nlm.nih.gov, google scholar) data bases. The detected cases were evaluated for contagion route, presence of prophylactic therapy and disease course by using pool analysis method.
Results: Six studies were included in this study. In these studies, totally 49 nosocomial contagion were reported in 5 different centers and in 12 different periods. The majority of these were HCWs, two of them were relatives of the patients and one of them was another patient sharing a CCHF patient’s room. The majority of the contagion routes were exposure to the secretions of the CCHF patients and sharps injury. Among these 49 patients, 23 were given Ribavirin prophylaxis and none of them developed clinical CCHF disease but seroconversion developed in only one patient.
Conclusion: CCHF is still an important disease in our country. To comply with the universal precautions is essential during medical interventions especially in endemic regions. Also, it was thought that evaluating the patient after exposure and Ribavirin prophylaxis can be beneficial.
Keywords: Crimean Congo hemorrhagic fever, nosocomial contagion, pooled analyses
ÖZ
Amaç: Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) ülkemizde 2002 yılından beri düzenli bildirimi yapılan, kanamalarla seyreden, ölümlere sebep olabilen önemli bir hastalıktır. Genel olarak hastalık endemik bölgede yaşayan çiftçilik ve/veya hayvancılıkla uğraşan insanlarda kene teması sonrası bulaşmaktadır. Ancak özellikle sağlık çalışanlarına nozokomiyal olarak bulaş olabilmektedir. Bu çalışmada, ülkemizden bildirilen nozokomiyal kaynaklı KKKA olgularının irdelenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Yayınlar ulusal (http://uvt.ulakbim.gov.tr, http://www.turkmedline.net) ve uluslararası veri tabanları (www.ncbi.nlm.nih.gov, google scholar) kullanılarak tarandı. Tespit edilen olgular bulaş yolu, proflaksi veya tedavi verilip verilmediği ve hastalığın seyri yönlerinden, havuz analizi yapılarak değerlendirildi.
Bulgular: Kriterlere uygun olan 6 çalışma dahil edildi. Bu çalışmalarda, 5 merkezde, toplam 12 dönemde, 49 kişide nozokomiyal bulaş olduğu bildirilmiştir. Olguların büyük çoğunluğunu hasta bakımıyla ilgili sağlık çalışanları oluştururken, iki kişi hasta yakını, bir kişi ise KKKA tanılı bir hastayla aynı odayı paylaşan başka bir hastaydı. Bulaş şekilleri irdelendiğinde; genellikle bulaşın KKKA hastalarının sekresyonlarına yakın temas veya kesici delici alet yaralanmaları sonucunda olduğu gözlenmiştir. Bu 49 hastanın 23’ünde temas sonrası ribavirin proflaksisi verilmiş ve bunların hiçbirinde klinik olarak KKKA gelişmemiştir, yalnızca bir hastada seroloji pozitifliği olmuştur.
Sonuçlar: KKKA ülkemizde halen önemini koruyan endemik bir hastalıktır. Özellikle endemik bölgede yaşayan hastaları muayene ederken veya tıbbi müdahalede bulunurken standart korunma önlemlerinin doğru bir şekilde uygulanması önemlidir. Temas sonrası hastayı yakından izlenmeli ve ribavirin proflaksisinin faydalı olabileceğinden profilaksi yönünden de değerlendirilmelidir.
Keywords: Kırım Kongo kanamalı ateş, nozokomiyal bulaş, havuz analizi
Research Article
Taylan Gün
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 2, pp. 115-118
ABSTRACT
Aim: Preoperative coagulation screening tests are routinely performed in our country. Screening tests include PT, prothrombin Time; PTT, partial thromboplastin time; and INR, international normalized ratio. We investigated the predictive value of these tests for intraoperative and postoperative bleeding.
Material and Method: We reviewed the records of 250 elective tonsillectomy, adenoidectomy and septoplasty operations performed at the Ankara Medical Park Hospital between the years of 2015and 2017. We also reviewed the patients who experienced intraoperative or/and postoperative bleeding. Those who have bleeding disorders are excluded from the study.
Results: 32 (12.8%) patients had preoperative prolonged PT values but only two (6.2%) of these patients had intraoperative bleeding. 45 (18%) patients who had prolonged preoperative INR values, only five (11%) experienced bleeding intraoperatively. Two (4.4%) patients with prolonged INR values experienced light bleeding during the 45 days subsequent to surgery. 15 (6%) patients had prolonged preoperative PTT values, only one (6.6%)bexperienced light bleeding during surgery.
Conclusion: This study shows that preoperative coagulation screening tests have low predictive values for intraoperative and postoperative bleeding and should only be performed if there is suspected medical history for coagulation disorders.
Keywords: Surgery, coagulation tests, bleeding
ÖZ
Amaç: Ülkemizde hemen tüm merkezlerde preoperatif koagülasyon testleri rutin olarak yapılmaktadır. Bu testler içerisinde, protrombin zamanı (PTZ), parsiyel protrombin zamanı (aPTT), ve uluslararası normalize değer (INR) yer almaktadır. Bu retrospektif çalışmada biz bu laboratuar testlerinin uzamış değerlerinin intraoperatif ve postoperatif kanama ile korelasyonunu araştırdık.
Gereç ve Yöntem: Çalışma grubuna, 2015 ve 2017 yılları arasında, Ankara Medical Park Hastanesi KBB Kliniğinde tonsillektomi, adenoidektomi ve septoplasti operasyonları yapılmış olan 250 hasta dahil edildi. Operasyon sırasında ve operasyonu takip eden 45 gün içerisinde kanaması olan hastalar ayrıca değerlendirildi. Operasyon öncesi ilaç kullanımı ve kronik hastalığı olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastalardan preoperatif PTZ değeri uzamış olan 32 hastadan (%12,8) sadece 2’ sinde (%6,2) hafif intraoperatif kanama izlendi. aPTT değeri uzamış bulunan 15 hastadan (%6) yalnızca 1’inde (%6,6) hafif intraoperatif kanama izlendi. Bu hastalardan hiçbirinde 45 gün içerisinde postoperatif kanama olmadı. INR değeri yüksek olan 45 hastadan (%18), 5 hastada (%11) intraoperatif hafif kanama izlenirken, 2 hastada (%4,4) postoperatif 45 gün içerisinde kanama izlendi.
Sonuç: Bu bulgulara dayanarak, preoperatif koagülasyon testlerinin, kanama eğilimi olan hastaları tespitte düşük duyarlılıkta olduğu ve şüphe uyandıran bir öykü yoksa yapılmasının gereksiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Keywords: Cerrahi, koagülasyon testleri, kanama
Case Report
Taliha Karakök, Cemal Bulut, Salih Cesur, Pınar Gürkaynak, Çiğdem Ataman Hatipoğlu, Esra Kaya Kılıç, Sami Kınıklı, Ali Pekcan Demiröz
Ortadogu Tıp Derg, Volume 9, Issue 2, pp. 95-97
ABSTRACT
Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) is clinically characterized by fever, haemorrhage, gastrointestinal symptoms and laboratory by lower platelet count, abnormal liver enzymes and other rare findings. In differential diagnosis of these symptoms and thrombocytopenia, abnormal liver enzymes, CCHF may be over-diagnosed and push the other diagnosis background because its contagious nature and mortality. Its over-diagnosis can cause unnecessary isolation. We present a case with cirrhosis and urinary tract infection but misdiagnosed as CCHF.
Keywords: Crimean-Congo hemorrhagic fever, differential diagnosis, cirrhosis, urinary tract infection
ÖZ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) klinik olarak ateş, hemoraji, gastrointestinal semptomlar ve laboratuvar olarak da trombositopeni, karaciğer enzimlerinde yükselme, hemostaz bozukluğu ile karakterize bir hastalıktır. Bu semptom ve laboratuvar bulgularının ayırıcı tanısında KKKA ilk akla gelen hastalıklardan biri olmakta ve bazen hastalığın bulaşıcı özelliği ve mortalitesinin yüksek seyretmesinden dolayı diğer olası durumları geri planda bırakmaktadır. Diğer ön tanılar atlanılarak KKKA tanı ve ön tanısına gösterilen bu artmış hassasiyet gereksiz izolasyon önlemlerine sebep olabilir. Bu yazıda, KKKA ön tanısı ile takip edilen ancak siroz ve üriner sistem infeksiyonu kesin tanısı konulan bir olguyu sunduk.
Keywords: Kırım Kongo Kanamalı ateş, ayırıcı tanı, siroz, üriner sistem enfeksiyonu