Research Article
Neslihan Çelik, Cemile Biçer, Onur Çelik, Ayşe Çarlıoğlu, Murat Alışık
Ortadogu Tıp Derg, Volume 12, Issue 2, pp. 279-287
ABSTRACT
Aim: The purpose of this study was to evaluate the relation between chronic hepatitis B (CHB) and the thiol/disulfide balance, used as a marker of oxidative stress.
Materials and Methods: This study was conducted between May 2016 and July 2016 at the Erzurum Regional Training and Research Hospital Infectious Diseases Polyclinic. 63 subjects with CHB and 60 healthy volunteers without any known diseases were included in the study. In term of measuring dynamic thiol/disulfide homeostasis, we used the novel automated assay method developed by Erel and Neselioglu.
Results: Native thiol (SH), total thiol (total SH) and disulfide (SS) levels were determined; measures such as SS/SH, SS/total SH, and SH/total SH were calculated. It is determined that CHB group’s SH levels (P=0.041), total SH levels (P=0.043) were lower than the control group’s. There is negative correlation between Anti-HBc total IgG and total SH, SH, SH/total SH, there is positive correlation between Anti-HBc total IgG and SS/SH, SS/total SH ratio. There is negative correlation between BMX index and total SH, SH, SH/total SH and positive correlation between SS/total SH, SS/SH. Positive correlation is determined between total protein, albumin and total SH, SH.
Conclusions: In our study thiol levels as an antioxidant were found to be low in CHB patients. Thiol levels were again emphasized as a new marker in hepatitis B. Thiol levels in CHB are thought to shed light to slowing of disease course and improving new treatment efforts with more wide studies.
Keywords: chronic hepatitis B, thiol/disulfide balance, oxidative stress
ÖZ
Amaç: Bu çalışmanın amacı, oksidatif stres belirteci olarak kullanılan tiyol / disülfit dengesi ile kronik hepatit B (KHB) arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Mayıs 2016 - Temmuz 2016 tarihleri arasında Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Polikliniğinde yapıldı. Çalışmaya KHB’li 63 hasta ve bilinen herhangi bir hastalığı olmayan 60 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Dinamik tiyol /disülfit dengesini ölçmek için Erel ve Neselioğlu tarafından geliştirilen yeni otomatik analiz yöntemini kullanıldı. Doğal tiyolden (SH) sonra, toplam tiyol (toplam SH) ve disülfit (SS) seviyeleri belirlendi; SS/SH, SS/toplam SH ve SH/toplam SH gibi ölçüler hesaplandı.
Bulgular: KHB grubunda, SH seviyelerinin (P=0,041), toplam SH seviyelerinin (P = 0,043) kontrol grubundan düşük olduğunu tespit edildi. Anti-HBc toplam IgG ile toplam SH, SH, SH/toplam SH arasında negatif korelasyon vardı, Anti-HBc toplam IgG ile SS/SH, SS/toplam SH oranı arasında pozitif korelasyon vardı. BMX indeksi ile toplam SH, SH, SH/toplam SH arasında negatif, SS/total SH, SS/SH arasında pozitif korelasyon vardı. Toplam protein, albümin ve toplam SH, SH arasında pozitif korelasyon bulundu.
Sonuç: Çalışmamızda KHB hastalarında antioksidan olarak tiyol düzeyleri düşük bulundu. Hepatit B’de tiyol düzeyinin yeni bir belirteç olduğu tekrar vurgulandı. Gelecekte yapılacak daha geniş çalışmalarla KHB’de tiyol düzeyleri hem hastalığın seyrinin yavaşlatılması hemde yeni tedavi geliştirme çabalarına ışık tutacağı düşünülmektedir.
Keywords: kronik hepatit B, tiyol/disülfit dengesi, oksidatif stres
Research Article
Fikriye Milletli-Sezgin, Rukiye Nar, Lokman Hızmalı
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 396-403
ABSTRACT
Aim: To evaluate the relationship between dynamic thiol-disulfide homeostasis which is a novel oxidative stress marker and levels of HBV DNA, and the oxidant-antioxidant balance.
Material and Method: In the controlled study which included chronic hepatitis B (CHB) patients and healthy volunteers, dynamic Thiol-disulphide homeostasis (TDH) was measured using a novel automated method developed by Erel. Disulfide / total thiol (%), disulfide / native thiol (%), and native thiol / total thiol (%) rates were calculated using the previously determined concentrations of disulfides, native thiols, and total thiols.
Results: Of thiol / disulfide homeostasis parameters, native thiol, total thiol, and disulfide levels were statistically lower in the CHB patient group (p <0.05). As a result of the correlation analyses, a significant negative correlation was determined between HBV DNA levels and disulfide / native thiol, disulfide / total thiol, and native thiol / total thiol parameters (p <0.05).
Conclusions: Our results suggest that oxidative stress increases with the rise in HBV-DNA levels and that the antioxidant defense may have weakened.
Keywords: chronic hepatitis B, thiol-disulfide homeostasis, HBV-DNA
ÖZ
Amaç: HBV DNA seviyeleri ile yeni bir oksidatif stres belirteci olan dinamik tiyol-disülfit homeostazı ve oksidan-antioksidan dengesi arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Kronik hepatit B (KHB) hastalarını ve sağlıklı gönüllüleri içeren kontrollü çalışmada, dinamik Tiyol-disülfid hemostazı (TDH), Erel tarafından geliştirilen yeni bir otomatik yöntem kullanılarak ölçüldü. Disülfid / total tiyol (%), disülfid / nativ tiyol (%) ve nativ tiyol / total tiyol (%) oranları, önceden belirlenmiş disülfid konsantrasyonları, nativ tiyoller ve total tiyoller kullanılarak hesaplandı.
Bulgular: Tiyol / disülfit homeostazı parametrelerinde, nativ tiyol, total tiyol ve disülfit seviyeleri KHB hasta grubunda istatistiksel olarak düşüktü (p <0.05). Korelasyon analizleri sonucunda HBV DNA düzeyleri ve disülfit / nativ tiyol, disülfit / total tiyol ve nativ tiyol / total tiyol parametreleri arasında anlamlı bir negatif korelasyon tespit edildi (p <0.05).
Sonuç: Sonuçlarımız oksidatif stresin HBV-DNA seviyelerinin yükselmesiyle arttığını ve antioksidan savunmanın zayıflamış olabileceğini göstermektedir.
Keywords: kronik hepatit B, tiyol-disülfid hemostazı, HBV-DNA
Research Article
Halit Halil, Can Demir Karacan
Ortadogu Tıp Derg, Volume 10, Issue 4, pp. 460-464
ABSTRACT
Aim: Oxidative stress is defined as the imbalance in the detoxification of antioxidants and reactive oxygen products produced during cellular metabolism. The deficiency of antioxidant leads to errors in oxidative hemostasis. Reactive oxygen products make damage to the macromolecules of the cell like lipid, protein and DNA and this leads to cellular death. Oxidative stress plays role in the pathogenesis of many chronic diseases. We aimed to investigate the relationship between short period sleep deprivation and thiol disulfide parameters of oxidative stress.
Material and Method: Children between 6 months and 6 years were included in our study. Children with high fever, upper respiratory tract infection, diarrhea, vomiting, or who had any chronic infection or who use any drugs were excluded from the study. Children who were sleep deprived for more than 4 hours are assigned as the study group. Children who were not sleep deprived are assigned as the control group. Serum thiol and disulfide were calculated using the colorimetric method of Erel’s.
Results: Ninety five patients were included in the study. Fifty six (58.9%) were male and 39 (41.1%) were females. The median (IQR) age was 2.0 (2.0) year, the median (IQR) weight was 13.0 (7.0) kg. The median (IQR) period of sleeplessness was 8.0 (4.0) hours. There were no significant differences between the two groups according to serum levels of native thiol, total thiol, disülfide and disulfide/native thiol and disulfide/ total thiol and native thiol/ total thiol ratios. There was mild correlation between serum disulfide level and the sleep deprivation periods, but no statistical correlation between serum thiol levels and sleep deprivation periods.
Conclusion: We conclude that the oxidative stres hemostasis was not affected by sleeplessnes in pediatric pateints.
Keywords: Thiol, disulfide, pediatrics, oxidative stress, sleep deprivation
ÖZ
Amaç: Oksidatif stres; hücresel metabolizma sırasında oluşan reaktif oksijen türlerinin artışı ile onları detoksifiye eden, antioksidanların yetersizliği sonucu oluşan oksidatif dengenin bozulması olarak tanımlanır. Reaktif oksijen türleri hücre içi lipit, protein ve DNA gibi makromoleküllere hasar vererek hücre ölümüne neden olur. Oksidatif stres, birçok kronik hastalığın patogenezinden sorumludur. Çalışmamızın amacı kısa süre uykusuz bırakılan çocuk hastaların oksidatif stres parametrelerinden biri olan serum tiyol-disulfid düzeyini belirleyerek, uykusuzluk süreleri ile oksidatif stres arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Gereç veYöntem: Yaşları altı ay ile 6 yaş arasında değişen, manyetik rezonans görüntüleme
öncesi kliniğimize başvuran çocuk hastalar çalışmaya dahil edildi. Yüksek ateş, akut solunum yolu enfeksiyonu, ishal, kusma şikayetleri olan veya majör konjenital anomalisi olan veya kronik hastalığı nedeniyle sürekli ilaç kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Çekim öncesi en az 4 saat uykusuz bırakılan hastalar çalışma grubu, uykusunu tam alan hastalar kontrol grubu olarak belirlendi. Serum tiyol ve disülfid düzeyleri Erel ve ark.’nın geliştirdiği yeni kolorimetrik metot ile bakıldı.
Bulgular: Toplam 95 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 56’sı (%58,9) erkek, 39’u (41,1) ise kız çocuklardı. Hastaların ortanca (IQR) yaşı 2,0 (2,0) yıl, ortanca (IQR) vücut ağırlığı 13,0 (7,0) kg idi. Manyetik rezonans görüntüleme’den önce ortanca (IQR) uykusuzluk süresi 8,0 (4,0) saat idi. Nativ tiyol, total tiyol ve disülfid serum düzeyleri uykusuz ve kontrol hastaların arasında anlamlı istatistiksel farklılık saptanmadı. Disülfid/nativ tiyol, disülfid/total tiyol ve nativ tiyol/total tiyol gruplar arasında anlamlı bir istatistiksel farklılık saptanmadı. En az dört saat uykusuz olanlarda uykusuzluk süresi ile disulfid düzeyi arasında orta derecede korelasyon saptandı. Uykusuzluk süresi ile total tiyol arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmadı.
Sonuç: Kısa süre uykusuz bırakılan çocuklarda oksidatif stress dengesinin bozulmadığı kanaatindeyiz.
Keywords: Tiyol, disulfid, çocuk, oksidatif stress, uykusuzluk