Research Article
Harun Düğeroğlu
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 2, pp. 131-135
ABSTRACT
Aim: The aim of the study was to determine the frequency of comorbid diseases in patients diagnosed with fibromyalgia by the Physical Therapy Clinic.
Material and Method: Data of 674 patients diagnosed with fibromyalgia between January 2013 and May 2018 were retrospectively reviewed. Comorbid disease data of patients diagnosed with fibromyalgia were analyzed statistically.
Results: 208 (30.8%) of the 674 patients were male and 466 (69.2%) were female. The mean age of the patients was 49.2±10.4 years in males and 50.4±12.7 years in females. There were at least one comorbid disease in 548 patients (81.3%) and no comorbid disease in 126 (18.6%) patients. The most common comorbid diseases were cardiovascular diseases in 224 (40.8%) patients and endocrine diseases in 187 (34.1%) patients.
Conclusion: Fibromyalgia is an increasingly prevalent disease in recent years. Close monitoring of comorbid disease states of patients diagnosed with fibromyalgia will be useful in the treatment of fibromyalgia.
Keywords: Comorbidity, fibromyalgia, incidence, chronic diseases
ÖZ
Amaç: Çalışmanın amacı, Fizik Tedavi kliniği tarafından fibromiyalji tanısı konulan hastalarda komorbid hastalıkların sıklığını belirlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ocak 2013 - Mayıs 2018 tarihleri arasında fibromiyalji tanısı konulan 674 hastanın verileri retrospektif olarak incelenmiştir. Fibromiyalji tanısı konulan hastaların komorbid hastalık verileri istatistiksel olarak analiz edildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 674 hastanın 208 (%30,8)’i erkek, 466 (%69,2)’ı kadın hastalardı. Hastaların yaş ortalaması, erkeklerde 49,2±10,4 yıl, kadınlarda 50,4±12,7 yıldı. Hastaların 548 (%81,3)’inde en az bir komorbid hastalık varken, 126 (%18,6) hastada herhangi bir komorbid hastalık yoktu. En sık görülen komorbid hastalık 224 (%40,8) hasta ile kardiyovasküler hastalıklar, ikinci sırada 187 (%34,1) hasta ile endokrin hastalıklar yer almaktadır.
Sonuç: Fibromiyalji, son yıllarda sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Fibromiyalji tanısı konulan hastaların, komorbid hastalık durumlarının yakından takip edilmesi, fibromiyaljinin tedavisinde yararlı olacaktır.
Keywords: Komorbidite, fibromiyalji, insidans, kronik hastalıklar
Research Article
Mustafa Öğden, Ulas Yüksel, Suleyman Akkaya, Jonathan Oppong, Üçler Kısa, Bulent Bakar, Mehmet Faik Ozveren
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 2, pp. 107-113
ABSTRACT
Aim: Diffuse idiopathic skeletal hyperosteosis (DISH) characterized by formation of disseminated osteofites on vertebra in the absence of traumatic or post infectious changes is a chronic disease of unknown etiology. This study was aimed to investigate the biochemical relationship of DISH in patients with DISH.
Material and Method: Eleven patients diagnosed with DISH (DIH group) and eleven patients with axial pain but without any vertebral disease (Control group) who applied to the neurosurgery clinic between the years 2016-2017 were enrolled in this retrospective study. HLA-B27 antigen positivity, erythrocyte sedimentation rate, leukocyte, basofil and eosinophil counts, C-reactive protein, phosphorus and calcium levels, and their results in individuals were investigated. Anteroposterior and lateral pelvis, knee, lateral foot radiograms showing extra-axial involvement were viewed.
Results: Of the patients with DISH, one owing to difficulty in swallowing and another owing to quadriplegia as a result of cervical trauma underwent surgical therapy. Radiological investigations of this group revealed iliac involvement in four patients and patellar joint involvement in one patient. There was no difference between groups with respect to age, sex, leucocyte, basophil and eosinophil count, C-reactive protein, phosphorus and calcium levels. However there was a significant difference with respect to dysphagia and extra-axial involvement. No individual was positive for HLA-B27 antigen.
Conclusion: Present study findings suggested that both acute and/ or chronic inflammatory processes have no place in the etiology of this disease.
Keywords: comorbidity, DISH, diffuse idiopathic skeletal hyperostosis, comorbidity
ÖZ
Amaç: Yaygın idiopatik iskelet hiperosteozu (DISH) henüz sebebi bilinmeyen, travmatik veya inflamatuvar değişiklik olmaksızın omurgada, diğer eklemlerde ve ligamentlerde yaygın kalsifikasyonla karakterize kronik bir hastalıktır. Bu çalışmada DISH sendromuyla eşlik eden hastalıklar ve rutin biyokimya laboratuar bulguları arasındaki ilişki araştırıldı.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 22 kişi (DISH grubu: 11; Kontrol grubu: 11) alındı. Bireylerde disfaji, komorbidite (diyabetes mellitus, esansiyel hipertansiyon, romatolojik hastalık) sorgulandı. HLAB-27, eritrosit sedimantasyon hızı(ESR), beyaz küre sayımı, C-reaktif protein, fosfor, kalsiyum düzeyleri incelendi. Ekstraaksiyel (omurga dışı) tutulumları göstermeye yönelik anteroposterior-lateral pelvis, diz ve lateral ayak röntgenleri görüldü.
Bulgular: DISH sendromu olan tüm bireylerde HLAB-27 negatif bulundu ve 1 hasta yutma güçlüğü ve 1 hasta düşme sonrası gelişen parapleji nedeniyle opere edildi ve 3 hastada omurga dışı tutulum (sakroiliak eklemlerde, patella ve aşil tendonda) saptandı. İki grup arasında laboratuvar değerleri bakımından istatistiksel farklılık saptanmadı. Diğer yandan DISH grubunda ekstraaksiyel tutulum ile beyaz küre (r=-0.748, p=0.013), C-reaktif protein (r=-0.635, p=0.036) düzeyleri arasında ve disfaji ile eozinofil düzeyi (r=-0.719, p=0.013) arasında negatif korelasyon saptandı. DISH sendromu ile yaş, cinsiyet, komorbidite ve diğer laboratuvar değerleri arasında korelasyon bulunmadı.
Sonuç: Bu çalışmada her ne kadar çalışma grubu küçük olsa da DISH sendromunun ekstraaksiyel tutulum da yapabildiği, seronegatif bir hastalık olduğu, romatizmal hastalıklardan farklı olarak kan biyokimya değerlerinde bir anormalliğe neden olmadığı teyit edildi. Diğer yandan özellikle servikal ve torakal tutulumu olan hastaların klinik takibinde travmaya ikincil gelişebilecek kuadripleji/parapleji yönünden dikkatli olunması gerektiği düşünüldü.
Keywords: ekstraaksiyel tutulum, komorbidite, lökosit, C-reaktif protein, yaygın idiopatik iskelet hiperosteozu, kalsiyum