Research Article
Demet Hacıseyitoğlu, Bülent Sümerkan
Ortadogu Tıp Derg, Volume 11, Issue 4, pp. 497-503
ABSTRACT
Aim: Haemophilus influenzae is an agent of severe pediatric infections, and a significant cause of mortality and morbidity in children. Its capsulated strains are grouped from ‘a’ to ‘f’ in six groups, the most invasive among which is Type B. The other serotypes are also capable of causing severe infections and invasive diseases. Antibiotic sensitivity testing proves to be useful in directing course of treatment in view of the beta-lactamase-negative and ampicillin-resistant strains as well as the ever-increasing production of beta-lactamase.
In this study it has been aimed to serotype Haemophilus influenzae strains isolated from various clinical specimens, and to investigate their status of beta-lactamase production and susceptibilities towards antimicrobials.
Materials and Methods: 100 samples of H. influenzae proliferating in various clinical specimens were included in the study. The bacteria were identified according to their requirements of X and V factors, or through the usage of API NH. Detection of beta-lactamase production was made with nitrocefin disks. Serotyping was performed via slide agglutination method with specific antiserums. Susceptibilities towards various antimicrobials were specified with gradient test in Haemophilus Test Medium.
Results: 59 of the specimens were sputum, 23 were nasotracheal aspirates, 3 were bronchoalveolar lavages, 7 were middle ear fluids, 3 were cerebrospinal fluids, 2 were eye fluids, 2 were pleural fluids, and 1 was a blood sample. The ranking was made without keeping age groups in regard and turned out as a>b>d>THi>c>e. Serotype f was not found among the strains. Type b was isolated from all of sterile body cavity fluids. Beta-lactamase positivity was found as 2% and the BLNAR ratio was found as 2%. All were found as susceptible towards cefotaxime and siprofloxacin while 66.6% were susceptible towards azithromycin, and 93% were susceptible towards TMP-SMX.
Conclusion: It will be appropriate to perform standardized susceptibility tests in routine in order to monitor antimicrobial resistance. Serotyping is important as inclusion of H. influenzae type b in vaccination programs may cause an increase in infections with non-Hib isolates.
Keywords: H.influenzae, serotyping, antimicrobial susceptibility
ÖZ
Amaç: Çocuklarda, ciddi enfeksiyonların etkeni olan Haemophilus influenzae, önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Kapsüllü suşları a’dan f’ye kadar 6 gruptur. İçlerinde tip b en invaziv olanıdır. Diğer serotipler de ciddi enfeksiyonlar ve invaziv hastalıklara yol açabilir. Giderek artan beta laktamaz üretimi ve beta laktamaz negatif olup ampisilin dirençli suşlar nedeniyle antibiyotik duyarlılık testi tedavinin yönlendirilmesi açısından yararlı olmaktadır.
Bu çalışma ile çeşitli klinik örneklerden izole edilen H. influenzae suşlarının serotiplendirilmesi, beta laktamaz üretimi ve antimikrobiyallere duyarlılık durumunun araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Çeşitli klinik örneklerde üreyen 100 H. influenzae çalışmaya alındı. Bakteriler X ve V faktörü ihtiyacına bakılarak veya API NH kullanılarak tanımlandı. Beta laktamaz üretimi, nitrosefin diskleriyle araştırıldı. Serotiplendirme, spesifik antiserumlarla lam aglütinasyon yöntemiyle yapıldı. Çeşitli antimikrobiyallere duyarlılıkları, Haemophilus Test Medium’da gradient testle belirlendi.
Bulgular: Örneklerin 59’u balgam, 23’ü nazotrakeal aspirat, 3’ü bronkoalveoler lavaj, 7’si orta kulak sıvısı, 3’ü beyin omurilik sıvısı, 2’si göz, 2’si plevra sıvısı ve 1’i kan idi. Yaş grupları dikkate alınmaksızın yapılan sıralamada a> b> d> THi> c> e idi. Suşlar arasında serotip f bulunamadı. Steril vücut boşluğu sıvılarının hepsinden tip b izole edildi. Beta laktamaz pozitifliğinin %2 ve BLNAR oranının %2 olduğu bulundu. Hepsi sefotaksime ve siprofloksasine duyarlı, %66,6’sı azitromisine ve %93’ü TMP-SMX’e duyarlıydı.
Sonuçlar: Antimikrobiyal direnci izlemek amacıyla standardize duyarlılık testlerinin rutinde yapılması uygundur. H.influenzae tip b’nin aşılama programlarına alınması Hib dışı izolatlarla enfeksiyonlarda artışa yol açabileceğinden serotiplendirme yapılması önemlidir.
Keywords: H.influenzae, serotiplendirme, antimikrobiyal duyarlılık
Research Article
Tuna Demirdal, Pınar Şen, Erkan Yula, Selçuk Kaya, Salih Atakan Nemli, Mustafa Demirci
Ortadogu Tıp Derg, Volume 9, Issue 3, pp. 108-112
ABSTRACT
Aim: Pseudomonas aeruginosa is a non-fermentative Gram-negative bacilli which infections in hospitals have high morbidity and mortality rates. The aim of this study is to determine the antimicrobial susceptibility profiles of P.aeruginosa strains isolated in Izmir Katip Celebi University Ataturk Training and Research Hospital between January 2011 and October 2015.
Materials and Methods: In our hospital, between January 2011- October 2015, 1056 P.aeruginosa strains isolated from various clinical specimens of patients who have been in intensive care units were included in the study. The strains were isolated and identified by the BD Phoenix™ Automated Microbiology System (Becton-Dickinson, USA) system. Antibiotic susceptibilities were established by disk diffusion and were evaluated according to the Clinical Laboratory Standards Institute (CLSI) criteria in 2011-2014 and EUCAST criteria in 2015.
Results: The highest antibiotic resistance rates were found for cefoperazone/sulbactam, aztreonam, ceftazidime, piperacillin/ tazobactam and cefepime.
Conclusion: In our hospital, resistance rates of P. aeruginosa strains isolated from intensive care unit were higher consistent with data reported in our country. The results of this study will help the establishment of more appropriate treatment protocols against P.aeruginosa infections and will aid in preventing the development of a high number of resistant strains.
Keywords: Pseudomonas aeruginosa, antimicrobial susceptibility, intensive care unit
ÖZ
Amaç: Pseudomonas cinsi bakteriler doğada yaygın olarak bulunan, fırsatçı enfeksiyonlar ve hastane enfeksiyonlarına yol açan non-fermantatif Gram negatif basillerdir. Hastanelerde özellikle yoğun bakımlarda izole edilen bu etken mekanik ventilatöre bağlı, kemoterapi ve antibiyotik tedavisi alan bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Bu çalışmanın amacı yoğun bakım ünitelerinden izole edilen Pseudomonas aeruginosa suşlarında antibiyotik duyarlılık profilinin belirlenmesidir.
Yöntem: Ocak 2011 – Ekim 2015 tarihleri arasında hastanemizde yoğun bakım ünitelerinde izlenmiş olan hastaların çeşitli klinik örneklerinden izole edilen toplam 1056 P.aeruginosa suşu çalışmaya dahil edildi. Suşların tanımlaması ve antibiyogram profili BD Phoenix™ Automated Microbiology System (Becton-Dickinson, Amerika) cihazı kullanılarak 2011-2014 yılları arasında CLSI, 2015 yılında EUCAST önerileri doğrultusunda gerçekleştirildi.
Bulgular: İzolatlarda en yüksek direnç görülen antibiyotikler sırasıyla sefaperazon-sulbaktam, aztreonam, seftazidim, piperasilin-tazobaktam ve sefepim olarak bulundu. Kolistin, amikasin, moksifloksasin, netilmisin ise en duyarlı bulunun antibiyotikler olarak saptandı.
Sonuç: Hastanemizde yoğun bakımlardan izole edilen P.aeruginosa suşlarında direnç oranları ülkemizden bildirilen verilerle uyumlu olarak yüksek bulundu. Her merkezin kendi etken ve antibiyotik duyarlılıklarını takip etmesi; ampirik tedavide yoğun bakım ünitelerinin florasına uygun antibiyotik kombinasyonları seçilmesine, geniş spektrumlu antibiyotiklerin yaygın kullanımının kısıtlanması suretiyle dirençli mikroorganizmaların azaltılmasına katkı sağlayacaktır.
Keywords: Pseudomonas aeruginosa, antimikrobiyal duyarlılık, yoğun bakım